Londra Borsası’nın amiral gemisi FTSE 100 endeksi, yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 17 yükselerek S&P 500, Nasdaq, Dow Jones’u geride bıraktı.
Geçen hafta 9930 puanla rekor kıran endeks, küresel piyasalardaki AI kaynaklı satış dalgasıyla 9600’ün altına inse de 10 bin puan eşiğine yalnızca yüzde 4,6 uzakta. AJ Bell’den Dan Coatsworth, bu seviyeye ulaşmanın an meselesi olduğunu söylüyor.
Endeksin hızlı yükselişi, altın fiyatlarındaki artış, savunma harcamalarına yönelik Avrupa iştahı ve portföylerin ABD riskinden uzaklaşmasıyla destekleniyor. FTSE 100’ün yüksek ağırlığa sahip enerji, maden ve kamu hizmetleri hisseleri de dalgalı piyasada güvenli liman işlevi görüyor.
Bütçe öncesi politik etki
Uzmanlar, endeksin 10 bin puanı aşmasının siyaset tarafında da sembolik etkisi olabileceğine dikkat çekiyor. Maliye Bakanı Rachel Reeves’in 26 Kasım’daki Sonbahar Bütçesi öncesi bu başarıyı yatırımcı güveni için kullanabileceği belirtiliyor. Ancak bütçede gelecek zor kararlar piyasalar için belirsizlik yaratabilir.
BRI Wealth Management’tan Toni Meadows, endeksin hızlı yükselişinin dikkat çekici olduğunu söylerken, yatırımcıları temkinli olmaya çağırıyor.
Meadows, “Büyük yuvarlak seviyelerin aşılması psikolojik olarak önemli, ancak bu seviyelerin taban mı yoksa tavan mı olacağı temellere bağlı” dedi.
Sterlinin bütçe sonrası zayıflaması ihtimali ise FTSE 100 şirketleri için uluslararası gelirlerin daha değerli görünmesine yol açabilir.
‘Ucuz’ İngiltere hisselerine artan ilgi
Pictet Asset Management’tan Luca Paolini, FTSE’nin performansının son beş yılda aslında ABD borsasına yakın olduğunu ve İngiltere hisselerinin ucuz kaldığını vurguluyor.
Endeksin fiyat/kazanç oranı sadece 13x, bu da Çin ve gelişen piyasalardan bile daha düşük.
Fon yöneticileri, AI balonu korkusunun artmasıyla birlikte teknoloji hisselerinden uzaklaşıp daha geleneksel sektörlere yöneliyor. Bu da enerji, bankacılık, sağlık gibi defansif ağırlıklı FTSE 100’ü göreceli olarak daha cazip hale getiriyor.
Meadows’un uyarısı ise net; “İyi bir yükselişin ardından, neyin zaten yükseldiğine değil, bütçe sonrası toz duman dağıldığında hangi sektörlerin değer kazanabileceğine bakın.”