
Fransa Başbakanı François Bayrou ve merkezci azınlık hükümeti, Pazartesi günü yapılan güven oylamasında 364 milletvekilinin hayır, 194’ünün ise evet oyu kullanmasıyla meclisten güvenoyu alamadı.

kolayca yatırım yapın
Bu gelişme, Bayrou’nun 2026 bütçe planları için siyasi rakiplerden destek bulamamasının ardından beklenen bir sonuçtu. Hükümetin hedefi, 2024’te gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 5,8’ine ulaşan bütçe açığını azaltmaktı.
Bayrou, önümüzdeki yıl yaklaşık 44 milyar Euro tasarruf sağlayarak açığı 2026’da GSYİH’nin yüzde 4,6’sına düşürmeyi amaçlıyordu.
Fransa’nın finansal piyasaları bu siyasi gelişmeye görece sakin tepki verdi. CAC 40 endeksi yüzde 0,25 yükselişle açılırken, 10 yıllık tahvil getirisi 2 baz puan artışla yüzde 3,4755 seviyesine çıktı. Yatırımcılar Paris’ten gelen siyasi ve ekonomik belirsizlikleri temkinle izliyor.
Bayrou, Salı günü istifa mektubunu Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a sunacak. Elysee Sarayı, yeni hükümet ve başbakanın önümüzdeki birkaç gün içinde belirleneceğini açıkladı.
Macron’un seçenekleri ise sınırlı: Yeni bir başbakan atamak, teknokrat bir hükümet kurmak ya da erken seçim çağrısı yapmak.
Ancak her senaryo, bütçe kesintilerine karşı siyasi direnişle karşılaşabilir. Erken seçim ihtimali ise belirsiz sonuçlar doğurabilir ve aşırı sağ Ulusal Birlik veya aşırı sol Boyun Eğmeyen Fransa’nın meclisteki gücünü artırabilir.
Analistler Macron’un büyük ihtimalle yine merkez çizgide bir ismi göreve getireceğini, ancak bu kişinin farklı siyasi kesimlerin taleplerini uzlaştıracak bir konsensüs lideri olması gerektiğini belirtiyor.
Deutsche Bank stratejistleri, yeni başbakanın hem merkez sol Sosyalistleri bütçe konusunda ikna edebilmesi hem de merkez sağ koaliasyonun desteğini koruması gerektiğini vurguladı.
JPMorgan’dan Raphael Brun-Anuerre ise erken seçim olasılığının masada olduğunu, ancak Macron’un geniş tabanlı bir koaliasyon hükümeti kurmaya çalışacağını söyledi.
Mali disiplin konusu yine gündemde olacak
Uzmanlar her durumda yeni hükümetin mali disiplin konusunu gündeme almak zorunda kalacağı görüşünde. Ancka bunun nasıl yapılacağı konusunda siyasi kamplar keskin şekilde ayrışıyor.
Teneo’dan Carsten Nickel, “Hemen herkes kamu maliyesinin kötü durumda olduğunu kabul ediyor, ancak bazıları reformlarla bazıları ise vergi artışlarıyla çözüm arıyor,” dedi.
Nickel, Fransa’nın geçmişte başkan ile başbakanın farklı partilerden olduğu kohabitasyon deneyimi olsa da geniş tabanlı koalisyon kültürünün Fransız siyasetinde pek karşılığı olmadığını da ekledi.
Yeni başbakan aynı zamanda kamuoyunun harcama kesintilerine ve reformlara duyduğu tepkiyle de karşı karşıya kalacak. Sendikalar, 10 ve 18 Eylül’de ülke çapında kemer sıkma karşıtı protestolar düzenlemeyi planlıyor.
Bu sırada Fitch Ratings’in hafta sonunda Fransa ekonomisi hakkında güncelleme yayımlaması bekleniyor. Ülke halihazırda AA- notuyla negatif görünüm altında bulunuyor.
Berenberg Bank Başekonomisti Holger Schmieding, kredi notunda indirimin sürpriz olmayacağını ancak gerçek bir finansal krizin yakın vadede olası görünmediğini söyledi.
Schmieding, “Fransa’nın neredeyse dengeli cari açığı sayesinde ciddi bir kriz ihtimali düşük. Ancak Sosyalistlerin kilit konumunu sorumsuzca kullanıp sürdürülemez taleplerde ısrar etmesi halinde risk artabilir,” dedi.