Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye’deki İslami bankaların (katılım bankaları) pazar payının 2024’te gerilediğini, ancak 2025’te stabil bir seyir izleyeceğini öngörüyor. Rapora göre, bu düşüşün başlıca sebepleri kredi büyümesine yönelik sınırlamalar ve bazı bankaların karşılaştığı sermaye kısıtlamaları olarak sıralandı.
Fitch, önümüzdeki yıl için büyümeye dönüşün zor olacağını belirtse de, sektördeki stratejik önem, dijital İslami bankacılık girişimleri ve Körfez sermayesinin ilgisinin sürdüğüne dikkat çekiyor.
Sermaye yapısı ve kârlılık dengesi korunuyor
2024’ün Eylül ayında Fitch tarafından derecelendirilen altı katılım bankasının kredi notları, hükümetin artan destek kapasitesi ve daha olumlu ekonomik görünüm nedeniyle yükseltilmişti. Kuruluş, bankaların sermaye yeterliliğinin genel olarak risk profillerine uygun olduğunu ve 2025 boyunca bu dengenin korunmasını beklediklerini ifade ediyor.
Buna ek olarak, bankaların kârlılığının sermayelendirmeyi desteklemeye devam edeceği öngörüldü: Ancak sermaye tamponlarının bankalar arasında farklılık göstermeye devam edeceği kaydedildi.
Sorunlu kredilerde ılımlı artış bekleniyor
Fitch’in değerlendirmesine göre, Türk İslami bankalarının sorunlu finansman oranı, perakende kredilerdeki düşük payları nedeniyle sektör ortalamasının altında seyrediyor. Ancak, büyümedeki yavaşlama ve enflasyondaki düşüş ile birlikte 2025 yılında sorunlu kredilerde hafif bir artış beklendiği belirtildi.
Türk katılım bankaları ağırlıklı olarak mevduat yoluyla fonlanırken, Fitch halen yüksek seyreden piyasa maliyetleri nedeniyle bu bankaların da konvansiyonel bankalara benzer şekilde uluslararası piyasalara fırsatçı bir giriş yapmalarını bekliyor.
Özellikle, Merkez Bankası’nın döviz swaplarını kaldırması sonrasında likidite kalitesinin arttığına dikkat çeken kuruluş, döviz likiditesinin yeterli seviyede olduğunu belirtti.
