
Jeopolotik gerilimler, tarifeler ve ekonomiye dair artan endişeler ortasında bu yıl rekor üstüne rekor kıran altın fiyatları, Nisan’da 3500 dolarla zirve tazeledikten sonra ralliye ara verdi.
Bununla birlikte 3120 dolar üzerinde kalıcılık sağladı. Yatırımcılar yönü merak ederken abrdn’de ETF Stratejisi Direktörü olan Robert Minter, uzun vadeye ilişkin iyimser açıklamalarda bulundu.
Geçtiğimiz hafta açıklanan veriler ABD borcunun 37 trilyon doları aşarak yeni bir dönüm noktasını geçtiğini gösterirken Minter, artan borca dikkat çekti.
“Altın, başka birinin borcu olmayan tek para birimidir. Altının 3.000 doların üzerindeki değeri, dünyadaki borç seviyeleri göz önüne alındığında tamamen haklıdır. Altının bundan sonra 3.000 doların altına anlamlı şekilde düşmesi pek olası değil.” dedi.
Minter uzun vadede altın konusunda iyimserken yakın vadede artan risklere işaret etti. Ancak herhangi bir kısa vadeli düzeltmenin bir satın alma fırsatı olarak görülmesi gerektiğini ekledi.
Yatırımcıların yıl sonundan önce yeni bir altın rallisini ateşleyebilecek sinyaller için FED’i izlemeye devam etmeleri gerektiğini söyleyen Minter, FED bu yıl faiz oranlarını düşürme konusunda isteksiz olsa da harekete geçmesinin sadece zaman meselesi olduğunu dile getirdi.
“Tahvil piyasası bize faiz oranlarının yaklaşık 80 baz puan çok sıkı olduğunu söylüyor, bu yüzden Federal Rezerv’in bu yıl oranları en az 50 baz puan düşürmeye zorlanabileceği yönünde güçlü bir durum var. Altının yükselişinin bir sonraki ayağı, Federal Rezerv faiz oranlarını düşürmeye başladığında geleneksel yatırım talebinden gelecek.” dedi.
Altının yılın ikinci yarısında ne kadar potansiyeli olduğuna gelince, Minter geçen yılı bir yol haritası olarak kullanarak, FED faizleri tekrar düşürmeye başladığında altın fiyatlarının ons başına 300 dolar yükselebileceğini ve fiyatların ons başına 3700 dolara yaklaşabileceğini aktardı.