
Dünya gündeminin bir numaralı konusu, Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim olmakta. Artan gerilimin etkisi küresel piyasalarda yoğun olarak hissediliyor. Artan risk endişesi ile petrol, altın başta olmak üzere emtia fiyatlarında artışlar görülüyor.
Rusya dünyaya petrol ve doğal gaz ihraç eden başlıca ülkeler arasında yer alıyor. Diğer yandan ABD’de enflasyonun tarihi yüksek seviyelere çıkması, FED’in bu yıl içerisinde faiz artırımında bulunma beklentilerini yükseltiyor.
Savaş gerilimi ile beraber FED’in bu yıl faiz artırımı planlarında değişiklikler yapabileceği belirtiliyor. Moody’s Analytics’in baş ekonomisti Mark Zandi, emtia fiyatlarındaki artışa atıfta bulunarak, son gelişmelerin FED’in enflasyonu düşürme çabalarını karmaşık hale getirdiğini bildirdi.

Ekonomistler, FED politikasını yönlendirebilecek şeyin petrol fiyatı olacağını düşünüyor. Petrolde yaşanacak bir sıçramanın, enflasyon için katalizör görevi görebileceğine dikkat çekiliyor.
Bu yükselişin kalıcı olması halinde, ekonomik büyümenin yavaşlayacağı ve deflasyon yaşanabileceği tahmin ediliyor. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik geniş çaplı bir işgal başlatmasının petrol fiyatlarında büyük yükselişe neden olabileceği belirtiliyor.
JPMorgan’ın baş ekonomisti Bruce Kasman, FED’in Mart ayında çeyrek puanlık faiz artırımı ile devam etmesini ve Ukrayna’daki durumun bu artışı daha da yukarı çekebileceğini söyledi. Kasman bu yıl içerisinde 6 kez faiz artırımı yapılmasını bekliyor.
Analist, ilerleyen süreçte fiyatların büyüme üzerindeki etkisinin, faiz artırımı planlarında belirleyici olacağını ifade ediyor. Piyasadaki genel beklenti FED’in faiz oranlarını sıfırdan yüzde 0,25’e yükselteceği yönünde.
JPMorgan analistleri geçtiğimiz günlerde FED’in düzenleyeceği her toplantıda faiz artırımı yapabileceğine dair tahminde bulunmuştu.