ABD Merkez Bankası (Fed), finansal sistemin mevcut durumunu değerlendiren Kasım ayı Finansal İstikrar Raporunu yayımladı. Raporda, ABD’nin mali borçlarının sürdürülebilirliğinin, finansal istikrar açısından en önemli tehdit olarak öne çıktığı vurgulandı.
İstikrara yönelik en büyük risklerin değerlendirildiği bir ankete de yer verildi. Katılımcıların büyük bir çoğunluğu, ABD’nin artan mali borç yüküne dikkat çekerken, bu durumun ekonomik büyümeyi engelleyebileceği ve durgunluk dönemlerinde politika manevra alanını daraltabileceği belirtildi.
Artan Hazine tahvili ihraçlarının özel sektör yatırımlarını sıkıştırabileceği ya da ekonomik bir durgunluk sırasında gerekli politika müdahalelerini sınırlayabileceğine dikkat çekilen raporda, bu endişelerin ankette açık ara birinci sırada yer aldığı vurgulandı.
Küresel ve Yerel Riskler Tırmanıyor
Raporda ABD’nin mali borç krizinin ardından, Orta Doğu’da yükselen gerilimlerin ve Washington’daki politika belirsizliğinin en sık dile getirilen diğer risk unsurları olduğu ifade edildi.
Küresel ticaret üzerindeki baskıların ve Çin ekonomisindeki yavaşlamanın da finansal istikrara yönelik potansiyel tehditler arasında yer aldığı raporda, “Bir finans kuruluşuna yönelik siber saldırı olasılığı, gerçekleştiği takdirde ciddi sonuçlara yol açabilir” denildi.
Resesyon Riski ve Enflasyon Baskıları
ABD ekonomisinin resesyona girme riski de raporda üst sıralarda yer aldı. Ancak önceki raporlarda dikkat çeken kalıcı enflasyon baskıları ve Fed’in sıkı para politikası duruşuna yönelik endişelerin bu kez daha az ön plana çıktığı belirtildi.
Bankacılık sektöründe yaşanabilecek yeni stres dalgalarının ise halen önemli bir tehdit olduğu kaydedildi. Ayrıca, riskli varlık fiyatlarında yaşanabilecek sert düzeltmelerin, finansal sistemde istikrarsızlığa yol açabileceği uyarısı da yinelendi.