Fed’in faiz kararına ilişkin belirsizlikler dün akşam alınan 25 baz puanlık indirim kararıyla netlik kazanırken, kritik toplantının ardından basın açıklaması yapan Fed Başkanı Jerome Powell’ın açıklamaları olay yaratmıştı. Söyledikleriyle kafa karışıklığına sebep olan Powell, uygulanan indirimin parasal genişlemelerin başlangıcı olmadığını özellikle belirtmişti.
Fed’in aldığı karar piyasaları hareketlendirip pek çok ekonomisti farklı görüşlere yöneltirken, Berenberg ABD, Amerika, Asya Başekonomisti Mickey Levy’den bir değerlendirme geldi. Levy, Powell’ın bu indirimin uzun vadeli parasal genişlemenin başlangıcı olmadığını belirtmesinin hisse senedi piyasaları üzerinde negatif etkiye neden olduğunu söyledi.
Powell’ın ABD ekonomisinin iyi gitmesi durumunda faiz artırımı olabileceğine ilişkin umutları canlandırması, Levy için bir hayal kırıklığı yarattı.
Bilindiği gibi en son 2008 yılında faiz indirimi uygulayan Fed, 11 yıl aradan sonra bir ilke giderek para politikasında sıkılaştırmaya son vermişti. Bu kapsamda durum değerlendirmesi yapan Levy, Fed’in aldığı aksiyonun iş dünyasının beklentilerini yükseltmesini pek olası bir ihtimal olarak değerlendirmedi.
Powell’ın basın toplantısındaki açıklamaları olumlu algı yaratmayıp alınan kararın uzun dönemli bir faiz indirimine başlangıç olmadığını belirtmesi piyasalarda şaşkınlığa yol açarken, bu indirim oranı yeterli bulunmadı. Ayrıca bankadan ilave indirimlerin gelmesi gerektiğini savunan görüşlerde de bir artış gözlemleniyor.
Powell, kesin olmamakla birlikte ileride yeni faiz indirimlerinin gelebileceğine yönelik mesajlar vermişti. Fakat buna rağmen piyasaların içi rahatlamadı.
Açıklamalarını sürdüren Levy’nin Fed’deki bu indirimin zayıflayan küresel büyüme ve ticaret savaşlarının yarattığı belirsizliğe karşı ekonomiyi sigorta etmek için bir önlem olduğunu düşünmesi Powell’ın bu konudaki açıklamalarıyla benzerlik gösterdi.
Bunlarla birlikte Levy, bankanın bağımsızlığını tehlikeye sokan politik zorluklar ve Fed’in finansal piyasalarla ilişkisinin iyi olmamasına yönelik endişeleri en büyük olumsuzluklar arasında değerlendiriyor. Başekonomist ayrıca finansal piyasaların Fed’in para politikasında gevşemeye yönelik hareket etmesini istediğini, buna karşın vadeli piyasaların bankadaki parasal gevşemeyi çoktan fiyatladığını aktardı.
Levy, Fed’den Ekim ayında 25 baz puanlık bir indirim daha beklediğini açıklarken, bunun düşük enflasyon ve imalat sanayisindeki aşağı yönlü riskler dolayısıyla yapılacağını öngörüyor.
Tüm bunlarla birlikte Levy, Fed’deki faiz indirimlerinin büyüme ve enflasyon için “kesin olarak” pozitif etki yaratacağından emin olamıyor. Öte yandan Temmuz ayına ilişkin tarım dışı istihdam verilerinin iyi gelmesi bankanın faiz indireceğine dair beklentileri azaltmıştı.
Ardından Powell’ın faiz indirimi yapılacağına sinyal veren açıklamaları piyasalarca olumlu karşılanmıştı. Bazı analistler 50 baz puanlık indirimin Fed’in endişe içinde olduğu izlenimi verebileceğini düşünmüş, 25 baz puanlık indirimin daha makul olacağını söylemişlerdi. Bununla birlikte ek indirimlere ihtimal vermişlerdi.
