6 Şubat tarihli Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bir ay geçti ancak deprem dalgası bitmedi. Yüksek şiddetli artçı sarsıntıların sürdüğüne yönelik haberlere, uzmanların İstanbul depremi için uyarıları da eklenenin kamuoyu, yaşanacak yeni depremlere hazırlıklı olma konusunda daha çok endişeli hale geldi.
kolayca yatırım yapın
Gözler Kuzey Anadolu fay hattını çevriliyken, Doğu Anadolu ve ardından Hatay depremiyle birlikte Antakya fay zonunda kırılma yaşanmasının ardından ezberleri bozan bir açıklama da Prof. Dr. Şükrü Ersoy’dan geldi.
Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Ersoy, ülkede deprem oluşturma potansiyeli olan fay hattı sayısının 500’ü aştığını açıkladı.
Bakırköy Kent Konseyi ve Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği (MAG-DER) iş birliğiyle gerçekleştirilen “Deprem Tehlikesi ve İstanbul” başlıklı panelde açıklamalarda bulunarak şöyle konuştu:
“Biz 1992’ye kadar Türkiye’de deprem oluşturabilecek fay sayısını 150 biliyorduk. Şimdilerde bu sayı 500’ün üzerine çıktı. Yani Türkiye’de 1992’den günümüze kadar deprem tehlikesi 3 buçuk, 4 kat daha arttı.”
“İllerin Fay Hattından Geçmesi Gerekmiyor”
İstanbul’u etkileyecek Marmara depremiyle ilgili de açıklama yapan Ersoy, “İstanbul çevresinde kötü, özellikle alüvyon gibi yumuşak zeminlerin üzerindeki yaklaşık 100 bin yapı stoklarının hemen ele alınıp, yıkılabilecek binaların derhal yıkılıp, yeniden yapılması gerekir” diye konuştu.
Depremin korkuya dönüşmemesi gerektiğinin altını çizerek, farkındalıkların önemine dikkat çekti. Bu konuda yalnızca fay hattının etkilediği bölgelerin değil, 81 ilin farkındalık sahibi olması gerektiği mesajını vererek şöyle konuştu:
“Biz Türkiye’nin yüzde 92’si deprem bölgesi dediğimizde insanlar bu riskin sadece İstanbul’da olduğunu, depremin hep başka yerde olup kendilerine bir şey olmayacağını düşünüyorlar. O yüzden bu cümleyi düzelterek ‘Afetten etkilenmeyecek hiçbir ilimiz yok’ diyoruz. İllerin fay hattından geçmesi gerekmiyor.”
İstanbul Depremi için Tsunamiyi de Konuşmak Gerek
İstanbul özelinde konuşulan senaryolara başka afet olaylarının da dahil edilmesi gerektiği önerisinde bulunan Ersoy, “İstanbul çevresinde bir depremi konuşuyorsak, tsunamiyi de beraberinde konuşmamız gerekiyor. Marmara’nın neresinde deprem olursa, kaç metre yüksekliğinde dalga olur, kaç dakika sonra hangi kıyıya gider? Bunların senaryoları var” diye konuştu.
Deprem senaryosuna yalnızca günü kurtarmak için hazırlık yapılmaması gerektiğinin altını çizerek, yarınlar için de hazırlıkların önemli olduğunu belirtti.
Profesör, “Diyelim ki deprem bizim söylediğimiz yakın zamanda olmadı da 50 sene sonra oldu. Evlerinizi, çocuklarınıza bırakacaksınız. Çocuklarınıza tabut mu bırakacaksınız?” şeklinde çıkışta bulundu. (AA)