Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Katar emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’nin daveti üzerine Doha ziyaretini tamamladıklarını söyledi. Yüksek Stratejik Komitesinin dokuzuncu toplantısını tamamladıklarını ifade eden Erdoğan, Körfez İşbirliği Konseyi 44. Zirvesine katılarak burada konuşma yaptığını söyledi.
Komite toplantısı kapsamında ikili ilişkilerin gözden geçirildiğini belirterek, Katar ile ticaret hacmimizin yüzde 14 artış göstererek 2 milyar doları aştığını açıkladı.
Toplantı vesilesiyle İsrail-Filistin meselesini de görüşme fırsatı bulduklarını, Gazze’ye insani yardımların kesintisiz akışının sağlanması, iki devletli çözüm odaklı barışın sağlanması için atılacak adımları konuştuklarını anlattı.
“Filistinli kardeşlerimizin yaralarının sarılması ve 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulması amacıyla körfez ülkeleriyle diyaloğumuzu güçlendireceğiz.” diyen Erdoğan, ardından gazetecilerin sorduğu sorulara yanıt verdi.
Batılı Ülkelerin Desteği Olmasaydı Bölgede Böyle Bir Tablo Olmazdı
Başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler İsrail’i desteklemeseydi şu an bölgede böyle bir tablo yaşanmayacağını, bu ülkelerin İsrail’e her türlü desteği sağladığını belirtti.
“Failin kimliğine göre hareket eden küresel sistemin ayarı bozulmuştur. Bu bozuk ayarla neyi nasıl düzelteceksiniz?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun her an iflas bayrağı çekebileceğini söyledi.
Netanyahu ve suç ortaklarının yargılanması için 3 bin civarında avukatla Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvurduklarını ve bunun takipçisi olacaklarını belirtti. Gazze’deki zulüm karşısında vicdan sahibi herkesin ciğerinin yandığını ve en kısa zamanda bu durumun sona ermesini istediğini sözlerine ekledi.
Hakkı ve Hakikati Anlatmaktan Yorulmayacağız
Türkiye olarak sürekli barış, hukuk ve adalet dediklerini, yılmadan usanmadan hakkı ve hakikati anlatacaklarını “denedik olmadı” deme gibi bir lüksleri olmadığını dile getirdi.
Hamas’ın 1947 yılında toprakları elinden alınmış siyasi bir hareket olduğunu ve Filistin’de seçim kazanmış bir siyasi parti olduğunu belirtti.
Gazze’yi havadan, denizden, karadan kuşatmak suretiyle adım atanların beklediği neticeyi alamadıklarını belirterek, konuşmasını “Türkiye’ye, Türklere karşı böyle bir adımı atmaya eğer cüret ederlerse bunun bedelini, bir daha bellerini doğrultamayacak surette, ödemeye mahkum olurlar. Böyle bir işe kalkışanlar bunun sonuçlarının son derece ciddi olabileceğini unutmamalıdır.” sözleriyle sürdürdü.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun tavrının kendisini çok umutlandırdığını, onların temel görevinin dünya barışını korumak olduğunu söyledi.
Garyrimenkul ve Otomotivde Fiyatlar Düştü
Fahiş fiyat artışlarıyla mücadele konusunda denetim ve ceza uygulamalarının devam ettiğini, bunu yaparken kurumların enflasyonla mücadele programına uygun biçimde koordineli bir şekilde çalıştıklarını ifade etti.
Hemen hemen her gün arz, talep, stok, ihracat, ithalat verilerinin kontrol edildiğini, piyasada yokluk ve buna bağlı olarak fahiş fiyat artışları oluşmaması için ciddi tedbirler aldıklarını söyledi.
Bu uygulamalar sayesinde gayrimenkulde ve otomotiv fiyatlarında ciddi düşüşler olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, fiyat indirim kampanyası çağrısının da etkili olduğunu ve 100 bine yakın işletmenin katılım sağladığını sözlerine ekledi.
Bazı ürünlerin farklı mecralarda farklı fiyatlarda olabildiğini, bunun tamamının kontrol etmenin de pek mümkün olmadığını ifade etti. Bu nedenle önemli olanın ekonominin tamamına hakim fiyat seviyesindeki artışların yavaşlaması olduğunu söyledi.
Şu anda yavaşlamanın başladığını belirten Erdoğan, “Bu bir trende dönüştü. Önümüzdeki aylarda bu çok net bir şekilde ortaya çıkacak. Baz etkisiyle Haziran ayına kadar yıllık enflasyon yüksek kalacak. Bir de para politikası gecikmeli çalışıyor. Haziran sonrası çok hızlı bir şekilde yıllık enflasyon düşecek.” şeklinde açıklamada bulundu.