Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sıcak temaslarının ardından Birleşmiş Milletler Genel Kurul Salonu’nda BM’nin 77’nci Genel Kurulu görüşmeleri kapsamında açıklamalar yapıyor. Erdoğan konuşmasına BM 77. Genel Kurulu’nun ülkeler ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyerek başladı.
kolayca yatırım yapın
Dönüm noktası temasını son derece isabetli bulduğunu, toplantıyı dünyanın birden fazla tehditle eş zamanlı olarak baş etmeye çalıştığı kritik dönemde yaptıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı, dayanışmaya vurgu yaparak “Korona virüste aldığımız derslerin en başta geleni küresel sorunların çözümünde uluslararası dayanışmanın önemiydi.” ifadelerini kullandı.
Türkiye olarak hiçbir ayrım yapmadan 161 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa destek sağladıklarını hatırlattı. Yerli ve milli aşı olan TURKOVAC’ı tüm insanlığın hizmetine sunduklarını belirtti.
“Hazırlıklara Başladık”
Suriye’nin bazı bölgelerinde 100 bin briket ev inşa ettiklerini duyurdu. Bunların önemli bölümünü tamamlayıp teslim ettiklerini ve yaklaşık 1 milyon Suriyelinin topraklarına dönmesini sağlayacak 200 bin konut inşası için hazırlıklara başladıklarını duyurdu.
Güvenli bölgelerde inşa edilecek projenin hayata geçirilmesi için uluslararası toplumun desteğine ihtiyaç olduğunu belirtti.
“Mülteci krizi, kendilerine daha iyi gelecek aramak için yola çıkan masumların botlarını batırıp onları ölüme terk etmekle, sınırlara duvarlar örmekle, insanları kamplara doldurmakla çözülemez.” dedi.
“Hukuksuz Pervasız”
Yunanistan’ın göçmenlere yönelik zulümlerinin arttığını bildiren Cumhurbaşkanı, Türkiye olarak yeni Aylan bebeklerin cesetleri kıyılara vurmasın diye çırpındıklarını, Yunanistan’ın ise hukuksuz, pervasız geri itmeleriyle Ege’yi mülteci mezarlığına çevirdiğini aktardı.
“4 Milyonu Aşkın Sivil Ülkemizde Hayata Tutunuyor”
Erdoğan, 4 milyonu aşkın sivilin Türkiye’de yardımlarla hayata tutunduğunu belirtti. Yardım kararının uzatılması için Güvenlik Konseyi’nin mesuliyetini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
“Paris Anlaşmasını Onayladık”
Paris Anlaşması’nı geçen sene onayladıklarını hatırlatan Erdoğan, 2053 yılı için net sıfır emisyon hedefleri olduğunu ve yeşil kalkınma devrimini ilan ettiklerini aktardı.
BM Biyolojik Çeşitliliği’nin korunması kapsamında ev sahipliği yapılacağını ve öncü rol üstlenmeye devam edileceğini duyurdu.
“İnsanlığın Karşı Karşıya Kaldığı Karanlık Tablo”
Küresel çapta meydana gelen gelişmelere işaret eden Erdoğan, gelişmelerin enerji arz güvenliğini yeniden gündeme taşıdığını söyledi. Enerji konusuna rekabet olarak değil iş birliği alanı olarak baktıklarını sözlerine ekledi. Bölgesel ve küresel enerji güvenliğini destekleyen pek çok projeyi hayata geçirdiklerine değindi.
Yaşanan tüm süreçlerin gıda güvenliğini riske attığını bildiren Erdoğan, “İnsanlığın karşı karşıya kaldığı karanlık tabloyu umudun ışığıyla aydınlatabilmenin yegane yolu uluslararası iş birliği, dayanışmayı hakkaniyetli ve adaletli yaklaşımla güçlendirmektir.” dedi.
“Sarsıntılarla Mücadele Ortaya Koyuyoruz”
Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşının meydana getirdiği sarsıntılarla mücadele ortaya koyduğunu dile getiren Erdoğan, ilk günden bu yana savaşın kazananı, adil barışın kaybedeni olmayacağı düşüncesiyle hareket ettiklerini anımsattı. Söz konusu krize yönelik diyalog ve diplomasinin anahtar rolde olduğunu vurguladı.
Rusya-Ukrayna arasındaki gerginliklerle ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Tarafları ilk olarak Antalya Diplomasi Forumu, sonrasında İstanbul’da bir araya getirdiklerini dile getirdi.
Yoğun çabalar sonucunda Ukrayna tahılının dünyaya ulaşmasını sağladıklarını belirtti. Sevkiyatın her geçen gün ivme kazanmasını memnuniyetle izlediklerini sözlerine ekledi.
İstanbul Mutabakatı’nın hayati önem arz eden meselelerde, müzakerelerin sonuç verdiğini ispalatladığını, Zaporijya Nükller Santrali’ndeki krizlerin de çözümü konusunda aynı anlayışın sergilenebileceğini önerdi.
Erdoğan’dan Dünyaya Destek Çağrısı
Cumhurbaşkanı, uluslararası kuruluşları ve tüm ülkeleri, Türkiye’nin kalıcı barışın tesisine yönelik çabalarına samimi destek vermeye çağırdı. “Tüm bu felaketler etkin çok taraflılığın BM’de de vücut bulması için daha fazla çaba gösterme sorumluluğumuzu bir kez daha hatırlatmıştır.” dedi.
Türkiye’nin dış politikadaki vizyonunun daima barış odaklı olduğunu ve tüm dünyada sulh-ü sükunu hakim kılmak için çalıştıklarını vurguladı. Çatışmaların çözümü konusunda çaba harcadıklarını, Avrupa’dan Latin Amerika’ya, Afrika’ya kadar farklı coğrafyalarda, anlaşmazlıkların çözülmesinde yeri geldiğinde arabulucu, kolaylaştırıcı olarak yapıcı rol üstlendiklerini belirtti.
“Herkesle Çalışmaya Hazırız”
Erdoğan bölgenin güvenlik, istikrar ve huzuruna katkıda bulunmak isteyecek herkesle çalışmaya hazır olduklarını vurguladı. Dünyanın güvenliği açısından üzerinden ısrarla durması gereken yerlerden birinin de Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz olduğunu söyledi.
Libya’nın istikrar ve refahının tüm bölge için kritik öneme sahip olduğuna değindi. İsrail-Filistin ihtilafında iki devletli çözüm vizyonuna destek verdiklerini hatırlattı.
İran’ın nükleer programına yönelik de değerlendirmeler yapan Erdoğan, “İran’ın nükleer programına ilişkin hususların diplomasi ve diyalog yönüyle en kısa sürede sonuçlandırarak uygulamaya geçilmesini bekliyoruz.” dedi.
Son günlerde yaşanan gelişmelere vurgu yaparak Azerbaycan ve Ermenistan arasında kapsamlı bir barış anlaşmasına inandıklarını açıkladı ve “Azerbaycanlı kardeşlerimizin daima yanında olmayı sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.
“Tek Çin”
Çin’in toprak bütünlüğü konusunda açıklamalar yapan Erdoğan “Tek Çin” anlayışına ve egemenlik haklarına halel getirmeyecek şekilde Müslüman Uygur Türklerinin temel hak ve özgürlüklerinin korunması konusunda hassasiyet gösterdiklerini vurguladı.
Keşmir’de adil bir barışı arzuladıklarını belirtti ve sel felaketinden dolayı Pakistan halkına iyi dileklerini iletti.
“KKTC’yi Tanımaya Davet Ediyoruz”
Uluslararası toplumu, ambargolarla dünyadan koparılmaya çalışılan Kıbrıs Türklerine yönelik zulme son vermeye ve Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’ni tanımaya davet etti.
Yunanistan’ın insanlık dışı geri itmeler ve Müslüman azınlığa ayrımcı ve baskıcı politikalar izlediğini söyledi. Temennilerinin Yunanistan’ın sorunlu faaliyetlerine son vermesi ve AB’nin yapılan insanlık dışı uygulamalara sırtını dönmeyi bırakması olduğunu vurguladı.
Afrika ülkeleri ile dayanışmanın güçlenmesi konusunda da adımlar atıldığını belirtti ve 16-18 Aralık 2021 tarihinde Afrika ülkeleri ile zirve gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
