Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Ofisi’nde konuştu. Katılım bankalarının isimlerinin, katılım finans olarak değiştirilebileceğini söyleyen Erdoğan, “Kalkınma planlarımız ve orta vadeli programlarımız başta olmak üzere tüm kamu strateji belgelerimizde Katılım Finansı öncelikli alanlardan biri olarak belirledik.” dedi.
Katılım finans kuruluşlarının bankalardan bir farkının olmadığına ilişkin algının, halen kullanılan Katılım Bankası isminin Katılım Finans Kurumu’na çevrilerek değiştirilebileceğini belirtti.
Ekonomideki mevcut durum ve gelecek hedeflerden bahsetti. “Bir süredir etkisini hissettiğimiz enflasyon meselesinin de üstesinden gelerek inşallah ‘Türkiye Yüzyılı’nı hep birlikte inşa edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamaları bugünkü enflasyon verilerinin üzerine geldi. Tüketici fiyatlarında artış Eylül’de yüzde 83,45’e ulaşırken üretici enflasyonu yüzde 150’yi aşarak rekor kırdı.
Bugün kamuoyu ile paylaşılacak katılım finans strateji belgesinin hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, “Türkiye’nin her alanda olduğu gibi ekonomide de hedeflerini küresel ligin en üst sıralarına çıkarmak için böyle bir süreçte bu tür çalışmaların çok daha anlamlı olduğuna inanıyorum.” dedi.
Küresel krizlerin ardının kesilmediği son yıllarda Türkiye’nin uzunca bir süredir yaşadığı siyasi ve ekonomik badirelerden elde ettiği tecrübe ile kendini diğer ülkelerden ayrıştırmayı başardığını dile getirdi.
İletişim Başkanlığı’na göre Erdoğan, konuyla ilgili şöyle yorum yaptı:
“Ama hesap edilmeyen bir durum ortaya çıktı. Bize kurulan tuzaklara karşı verdiğimiz mücadele bizi daha güçlü kıldı. Buna mukabil dünyadaki beklenmedik krizler bize bu tuzakları kuranların tüm zaaflarını ve zayıflıklarını açığa çıkardı.” ifadeleriyle sürdürdü.
Salgın ve savaşla birlikte derinleşen krizin en sert vurduğu alanlardan birinin finans olduğunu belirten Erdoğan, küresel sistemin beslediği borçluluk, gelir ve servet adaletsizliklerindeki artışa dikkat çekti.
2021’de 303 trilyon dolar seviyesine ulaşan küresel borçluluk oranının, küresel milli gelirin 3,5 katına yükseldiğini aktardı.
Ülkelerin ve piyasaların 2008 küresel finans krizinden gerekli dersleri almadıklarını belirterek, küresel finansal mimarinin insanı, ahlakı, üretimi ve paylaşımı temel aldığı yeni bir model önerisi geliştirilmesinin şart olduğunu savundu.
Dolayısıyla artık sürdürülemez hale gelen mevcut finansal yapıya alternatif yeni bir finansal mimari inşa edecek çalışmalara her türlü desteği verdiklerini belirtti. Paylaşımı, üretimi ve ahlaki değerleri önceleyen alternatif finans araçlarının başında Katılım Finans sisteminin geldiğini ekledi.
