
ABD Merkez Bankası (FED) yetkilileri bu ayın sonunda gerçekleşecek para politikası toplantısına hazırlanırken, faiz indirimi için hâlâ net bir karar alınmış değil. Veriler, enflasyonun yeniden yükseliş sinyalleri verdiğini gösteriyor ve Başkan Donald Trump’ın faiz indirimi baskılarını artırmasına rağmen bu durum FED’in kararlarını şimdilik etkilemiyor.
Bu hafta Trump, Powell’ı görevden alma noktasına kadar geldi. Ancak muhtemelen piyasa çalkantılarını göz önünde bulundurarak geri adım attı. Tüm bu gelişmelere rağmen FED’in faiz görünümünde herhangi bir değişiklik yaşanmadı.
FED yetkilileri faiz indirimi yönünde bir sinyal vermedi; ancak Powell’ın görevden alınabileceğine dair manşetler, Hazine tahvil getirilerinin yükselmesine neden oldu. Bu da büyük bütçe açıkları için ucuz borçlanma isteyen Trump’ın istemediği bir sonuç.
Cuma günü Trump, Powell’ı bir kez daha eleştirdi ve politika faizinin yüzde 1 seviyesinde olması gerektiğini söyledi. Bu seviye, normalde zayıf bir ekonomiyi canlandırmak için kullanılırken, FED şu anda enflasyonu kontrol altında tutmak için sıkı bir para politikası uygulamaya çalışıyor.
“Faizler ılımlı düzeyde kısıtlayıcı”
FED’in 29-30 Temmuz tarihli toplantısında politika faizini yüzde 4,25 – yüzde 4,50 aralığında sabit tutması bekleniyor. Bu seviye, yetkililerin en azından ılımlı düzeyde kısıtlayıcı olarak tanımladığı bir aralık olarak görülüyor.
FED, en son Aralık ayında faiz indirmiş ve Trump’ın başkanlığa dönüşünün ardından uygulamaya koyduğu ithalat tarifelerinin fiyatlar üzerindeki etkisini değerlendirmeye başlamıştı.
Piyasalarda, bu yıl ilerleyen dönemlerde faiz indirimi beklentisi hakim. Eylül ayında çeyrek puanlık bir indirim bekleniyordu. Ancak bu hafta açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi verisiyle birlikte bu olasılık yüzde 50’nin altına indi.
Haziran ayında enflasyon, bir önceki ayki yüzde 2,4’ten yüzde 2,7’ye yükseldi. Özellikle ithal mallarda fiyat düşüşü eğilimi tersine dönmeye başladı ve bu da firmaların tarife maliyetlerini tüketicilere yansıtmaya başlamış olabileceğini gösteriyor.
Powell ve diğer FED yetkilileri, yaz aylarında fiyatların hızlanmasını beklediklerini söylediler. Ancak faiz indirimine gitmeden önce enflasyonun boyutu, süresi ve ekonominin fiyat baskılarını hafifletecek şekilde yavaşlayıp yavaşlamadığı netleşmeli.
Sessiz dönem öncesi son veriler
FED yetkilileri Eylül toplantısından önce iki ay boyunca istihdam ve enflasyon verilerini daha görecek. Yatırımcılar ve Trump yönetimi ise 30 Temmuz’da yapılacak toplantının ardından Powell’ın düzenleyici basın toplantısında vereceği mesajlara dikkat kesilmiş durumda.
Yetkililerin kamuya açık açıklama yapmasının yasaklandığı sessiz dönem öncesinde gelen son yorumlarda odak noktası, Haziran ayındaki artışla birlikte ithal ürünlerin çoğunda görülen fiyat artışlarına dayalı enflasyondu.
FED Yönetim Kurulu Üyesi Adriana Kugler, Perşembe günü yaptığı açıklamadai ticaret ve tarife sorunlarının artık “ABD ekonomik görünümünün temel belirleyicileri” olduğunu söyledi. Kugler, artan fiyat baskıları nedeniyle enflasyonu ve enflasyon beklentilerini kontrol altında tutmak için faizlerin bir süre daha sabit kalması gerektiğini vurguladı.
Kugler, “Ben ticaret politikalarının enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı yarattığını görüyorum ve yılın ilerleyen dönemlerinde daha fazla fiyat artışı bekliyorum. Sıkı para politikasını sürdürmek, uzun vadeli enflasyon beklentilerini sabit tutmak açısından önemli,” dedi.
FED’in bir diğer üyesi ve Powell’ın olası haleflerinden biri olarak anılan Christopher Waller ise aynı gün farklı bir görüş dile getirdi. Waller, yakın bir ekonomik yavaşlama beklentisi ve tarifelerin enflasyon üzerindeki etkisinin geçici olacağına inandığını belirtti. İki hafta sonraki toplantıda faiz indirimi çağrısını yineledi.
New York Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada Waller, “Enflasyon hedefe yakınken ve yukarı yönlü riskler sınırlıyken, işgücü piyasasında bir bozulma yaşanana kadar beklememeliyiz,” dedi.