İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, bugün yayımladığı yazılı açıklamada enflasyonla mücadelede gıda ve enerji konusuna değindi.
Üretici fiyatlarındaki en yüksek artışın yüzde 370’le enerji girdilerinden geldiğini belirterek, yeni 5 yıllık Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı ile yenilenebilir enerji kaynaklarının payının artırılması gerektiğini vurguladı.
Enflasyonla mücadelede bozulan fiyatlama davranışları ve beklentilerin yeniden olağan seyrine dönmesinin önemine dikkat çekti. Mevsimsel etkilerin aylık bazda enflasyonu daha ılımlı seviyelerde sınırlandıracağını düşünen Avdagiç, enerji fiyatlarının küresel ekonomi üzerindeki etkilerinden bahsetti.
Enerji Tasarrufu Türkiye’nin Öncelikli Konularından Biri
Avrupa Birliği’nin enerji tedbirlerine yönelik adımlarına değinen Avdagiç, binalarda sadece 1 santigrat derece tasarruf yapılsa bile gaz kullanımının yılda 10 milyar metreküp azalacağı yönündeki bilgiyi hatırlattı.
Enerji tasarrufunun Türkiye’nin de öncelikli konularından biri olduğunu, bu konuya yoğunlaşılması gerektiğini ifade ederek, “Daha da önemlisi enerji tasarrufu, ithal enerji bağımlılığı oldukça yüksek olan Türkiye için cari dengenin iyileştirilmesi için vazgeçilmezdir ve elzemdir.” şeklinde konuştu.
Merkez Bankası’nın araştırmasına göre yenilenebilir enerji kaynaklarında ve enerji verimliliğinde artış olması durumunda, 2023 yılına kadar cari işlemler dengesinde 21 milyar dolarlık iyileşme olacağını açıkladı.
Yenilenebilir enerji payındaki yüzde 10 puanlık artışın, cari işlemler dengesinde 4,5 milyar dolar iyileşme sağlayacağını belirtti. Bugün açıklanan verilere göre ise cari açık 6,5 milyar dolar seviyesinde.
Tarım Ülkesinde Gıda Fiyatı Artışı Olağan Görülemez
Yıllık enflasyonda gıda fiyatlarındaki artışın 23,4 puanlık katkı sağladığını, tarımsal potansiyeli büyük olan bir ülke için bu kadar artışın olağan görülemeyeceğini dile getirdi.
Gıda fiyatlarının tüm dünyada rekor düzeyde arttığını ve artmaya devam edeceğini ifade eden İTO Başkanı, “Ancak mevcut tablo, dünyanın artık stratejik bir sektör olarak gördüğü tarım ve gıda sektörüne yönelik politikaları yeniden ve radikal bir biçimde gözden geçirmemiz gerektiğine işaret ediyor.” dedi.
Üreticileri düşünmenin yanında, çalışanları hayat pahalılığına ezdirmemek için çalıştıklarını ifade eden isim, bunun sadece hükümetin değil, iş dünyasının da sorumluluğu olduğunu dile getirdi.
Bu gelişmeler doğrultusunda asgari ücretin 5 bin 500 liraya yükseltilmesi kararını memnuniyetle karşıladıklarını sözlerine ekledi.