Merkez Bankası’nın geçen hafta almış olduğu faiz kararının ardından, uzmanlardan değerlendirmeler gelmeye devam ediyor. Ekonomist Emre Alkin kaleme aldığı köşe yazısında ekonomi gündemine ilişkin görüşlerini paylaştı.
TCMB yönetiminin emisyon hacmi ve kamu harcamalarındaki seviyelerin farkında olarak enflasyonun baz etkisiyle düşmesini beklediğini kaydeden Alkin, “Temmuz’un başında açıklanacak olan 12 aylık enflasyonun zirve yapacağı bilindiği için sonraki aylarda düşmesiyle beraber “reçete sonuç veriyor” diyecekler.” ifadelerini kullandı.
Alkin, yaz aylarında turizm gelirlerinin artacağı ve piyasaların sakin olacağı beklentisiyle kurların yavaş yavaş serbest bırakılacağını tahmin ederek, bu arada TCMB’nin rezervleri güçlendirmek için döviz satın alacağını belirtti. Bu süre zarfında Döviz KKM ve DTH’lardan dönüş için bankaların yüksek faiz vermeye teşvik edeceğini ekledi.
Alkin, sonbahara doğru enflasyonun yüzde 50 civarında olacağını ve TCMB’nin bu sebeple yüzde 50’lik politika faizinin eskisi gibi göze batmayacağını düşünerek faiz düşürme hazırlığı yapacağını öne sürdü.
Emre Alkin, ekonomi yönetiminin sorunları çözmek için elinde sağlam bir reçete olmadığını, siyasetin kaygan bir zeminde olduğu için radikal işlere girişme hevesi olmadığını belirtti. Alkin yazısını, “Tüm bunlar bize gösteriyor ki, mai disiplin sağlanmadan enflasyonu sadece geçici süre ile düşürebiliriz. Aksi takdirde yolculuğa kaldığı yerden devam edeceği aşikâr.” ifadeleri ile sürdürdü.
Kırılgan bir plan üzerinde yola devam edileceğini belirten Alkin, “Bu durumda banka faizler ne seviyede olursa olsun, döviz kurlarının düşük kalmasından istifade etmeye devam edilecek. Döviz ucuzken satın alıp kenara atanlar buna devam edecekler. Bizim de bir gözümüz sürekli Resmi Gazete’de olacak.” ifadelerini kullandı.