Toplam 11 ilde büyük yıkım yaratan ve tüm Türkiye’yi derinden sarsan deprem felaketinin yaralarını kapatmak için ulusal ve uluslararası seferberlik ilan edildi. Geniş alana yayılan deprem bölgesini yeniden ayağa kaldırmak için hazırlanan fatura ise ağır oldu.
kolayca yatırım yapın
Türkiye’yi içine düştüğü kriz ortamından çıkarmak için iktidarın yönelebileceği yolları paylaşan Ekonomist Atilla Yeşilada, ekonomik kriz ile boğuşan halk için iyi haberler vermedi.
Sözcü’ye konuşan Yeşilada, depremin yarattığı can kaybı henüz bilinmezken maddi hasarın ise tek boyutlu olmadığını kaydetti.
Deprem bölgesinde hem üretimde hem de servette kayıp yaşandığını söyleyerek, henüz kesinleşmeyen faturanın ise 100 milyar dolara ulaşabileceğine dikkat çekti.
Bu faturanın vergiler yoluyla halktan, alınan dış borçlardan ve Merkez Bankası’nın basacağı daha fazla paradan karşılanacağını ekledi.
“Daha Fazla Vergilendirilmeye Hazır Olun”
Zararı daha çok kamunun karşılayacağını söyleyen Yeşilada, “Kamu tüm harcamaları vatandaştan toplanan vergilerle ya da borçlanma ile yapıyor. Geleneksel olarak önce akaryakıt, alkol ve tütünde vergiler artırılır, fiyatlar erişilemez noktaya gelebilir. Ancak bu havuzu doldurmaya yetmez” dedi.
Daha fazla vergi için ekonomi yönetiminin servet vergisine ihtiyaç duyacağını belirterek, “Zengin bireylerin serveti ve geliri üzerinden bir defaya mahsus vergi alınabileceği gündeme geliyor. Tüketim vergilerinin yerine servet vergisini tercih ederim. Çünkü tüketim vergileri fakirleri daha çok etkiler, zenginin bütçesini etkilemez” şeklinde yorum yaptı.
Başka Çare Yok…
Merkez Bankası’nın bastığı karşılıksız paranın enflasyonu daha çok besleyeceğine yönelik eleştiriler sürse de bu yöntemden vazgeçilmeyeceğine dikkat çeken ekonomist, başka çarenin olmadığını söyledi.
Yönetimin hem para basacağını hem de yabancı para ile borçlanacağını belirterek, “Dış borçlanma da artacak ancak kredi notumuz düşük olduğu için maliyeti çok yüksek. Dolar bazında yüzde 8-9 faizle borçlanmanın faturasını da vatandaş ödeyecek” diye konuştu.
Baskılanan Döviz Kuru da Sarsılabilir
Mevcut ekonomi modelinde yüksek enflasyon ve kur seviyesinin yarattığı soruna dahasının ekleneceği mesajını veren Yeşilada, “Depremden önce bile ekonominin ciddi bir buhran yaşamadan haziranı çıkarması zordu” diyerek seçim tarihine dikkat çekti.
Ekonomist, “Mayıs o yüzden düşünüldü şimdi daha da zor… Cari açık ve enflasyon beklenenden daha çok yükselecek, işsizlik artacak. Siyasi gerginlik döviz piyasasını sarsabilir. Hazirandan önce bile dövizde ciddi şok yaşayabiliriz” şeklinde beklentilerini paylaştı.
