Bir İsim Daha Aşırı Faiz İndiriminin Getireceği Risklere Dikkat Çekti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Temmuz, Eylül ve Ekim toplantılarında politika faiz oranlarında indirime gitti. Sırasıyla 425, 325 ve 250 olmak üzere toplamda 1000 baz puanlık faiz indirimi uyguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir etkinlikte bu indirimlerin devam edeceğini ve 2020 yılının düşük faizli bir dönem olacağını söyledi. Ancak ekonomistler agresif bir şekilde yapılan faiz indiriminin beraberinde yeni riskleri getireceğini düşünüyor.

Geçtiğimiz dönemde yüksek enflasyon ve reel faiz ile Merkez Bankası’nın indirim için yeterli alanı olduğunu söyleyen Parker, bundan sonraki süreçte aşırı indirimin zarar vereceğini belirtti. Merkez’in faiz indirimine devam etmesi halinde Türk lirasının yeniden zayıf tarafa geçeceğini, ilaveten makro ekonomik dengede de bozulma olacağını ekledi.

Fitch Ratings Kıdemli Direktörü Lindsey Liddell de dün yaptığı değerlendirmede benzer bir yorumda bulunmuştu. Liddell hızlı faiz indiriminin makro ekonomik denge için yeni riskler doğuracağını söylemişti.

Makro ekonomik dengesizliğin, politik oynaklığın ve hassas enflasyonun Türkiye ekonomisinin zayıf yanları olduğunu belirtti. Öte yandan yüksek büyüme potansiyelinin, düşük kamu borcunun ve özel sektördeki canlılığın ise güçlü tarafları olduğunu aktardı.

Gelecek yıl için %3 büyüme öngören Parker, enflasyon için ise %12 tahmininde bulundu. Geride bıraktığımız 18 ayda kayda değer bir gelişme gösteren Türkiye ekonominin yeniden dengelendiğini vurguladı. Sermaye akışlarının durmadığı ve ekonominin birçok alanında ilerleme kaydedilmesine rağmen Yeni Ekonomi Programı hedeflerine henüz yaklaşılmadığını söyledi.

Morgan Stanley analistleri ise küresel merkez bankalarının faiz konusunda alacağı kararları değerlendirdi. Yapılan tahminlere göre gelişen ülke merkez bankaları gelecek yıl da faiz indirimine gidecek. Böylelikle küresel ortalama politika faizinde Mart ayına kadar yedi yılın en düşük seviyesine inileceği tahmin ediliyor.