Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, beklenen konuşmasını gerçekleştirdi. “Hızla değişen bir dünyada para politikasının zorlukları” konulu forumda Lagarde, faiz artırımına ilişkin önceki sinyalini yineledi.
İngiltere ve ABD başta olmak üzere küresel emsallerinin aksine hala faizde değişikliğe gitmeyen ECB’nin, ilk artırımını Temmuz’da gerçekleştireceğini şöyle aktardı:
“Temmuz ayında politika faizlerimizi 11 yıl aradan sonra ilk kez artırmayı planlıyoruz.”
Aynı zamanda değişen enflasyon görünümü nedeniyle geçen yılın Aralık ayından bu yana tutarlı bir şekilde politika normalleştirme yolunu izlediklerini anımsattı.
Temmuz artırımının ardından normalleşme yolunda devam edeceklerini belirterek; “orta vadede enflasyonun yüzde 2 hedefimizde sabit kalmasını sağlamak için gereken yere kadar gideceğiz” dedi.
Lagarde: Ekonomimizi Etkileyen Bir Dizi Şok Var!
Başkan Lagarde, Euro Bölgesi’nin büyümeyi azaltan ve enflasyonu yükselten bir şok karışımıyla karşı karşıya olduğu konusunda uyardı. Bu noktada, politika yapıcıların görünüme yönelik riskleri ele almalarının gerekliliğini vurguladı.
Şokları ise enflasyon, büyüme belirsizlikleri, normalleşme yolu ve ECB’nin duruşunun bölge geneline düzenli aktarımı olarak sıraladı.
Tüm bu zorluklara rağmen ECB’nin fiyat istikrarı konusunda karşısına çıkan her engeli ele alacağını belirtti. “Politika duruşumuzun Euro bölgesi genelinde düzenli bir şekilde iletilmesini sağlayacağız.” diyen Lagarde, her engelin sert bir kararlılıkla aşılacağına işaret etti.
ECB/Lagarde Tüm Zorluklara Rağmen Pozitif Büyüme Bekliyor!
Tırmanan fiyatlar ve gelen karamsar ekonomik verilere rağmen Lagarde, ECB’nin bölgede hala pozitif büyüme beklediğini söyledi.
Euro Bölgesi’ni vuran dış arz şoklarının harcamaları etkilediğini, ithalat fiyatlarının arttığını, hanelerin gelirlerinin azaldığını anlatırken bunlar için tamponların
olduğunu da bildirdi.
Pandemide oluşan büyük hanehalkı tasarruf stoku, mali destek önlemleri ve işgücü piyasasının devam eden gücünün azalan tüketimi dengelediğini ekledi.
Bu ortamda, önümüzdeki iki yıl için büyüme tahminlerini önemli ölçüde düşürseler de ivme kaybına rağmen yurt içi tamponlar nedeniyle hala pozitif büyüme oranları beklediklerini kaydetti.