
Dünya Bankası, Avrupa ve Orta Asya‘daki (ECA) yükselen ve gelişmekte olan ekonomiler için 2020 tahminini Haziran ayındaki eksi yüzde 4,7’den eksi yüzde 4,4’e yükseltti.
Son gelişmeleri özetleyip bölgenin görünümünü sunan rapor, aynı zamanda salgının sağlık ve eğitim üzerindeki ciddi etkisi göz önüne alındığında dikkat gerektiren bir alan olan beşeri sermayeye de odaklandı.
2020’nin ilk yarısında Avrupa ve Orta Asya‘da bölgesel üretimin çöktüğü belirtilirken Rusya Federasyonu ve Türkiye hariç bölgedeki GSYİH’nin yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan havale girişlerindeki keskin düşüşün perakende satışlardaki düşüşe katkıda bulunduğu söylendi.
Dünya Bankası bugün yayımladığı raporda Avrupa ve Orta Asya için büyüme tahminini hafif bir şekilde yukarı doğru revize etti. Ancak Dünya Bankası’nın Avrupa ve Orta Asya için Ekonomik Güncellemesi, yüzde eksi 4,4’lük revize edilmiş rakamın 2008 küresel krizinden bu yana en kötü durgunluk olacağını da sözlerine ekledi.
Büyümenin 2021’de yüzde 1,1 ila yüzde 3,3 aralığında toparlanması bekleniyor. Bununla birlikte, görünümün belirsizliğini koruduğu ve risklerin aşağıya doğru eğildiği eklendi.
İyileşme hızı, koronavirüs salgınının süresine, bir aşının mevcudiyetine ve dağıtımına ve küresel ticaret ve yatırımdaki iyileşme derecesine bağlı kalırken pandemi kötüleşirse bölgedeki büyümenin beklenenden daha zayıf olabileceği kaydedildi.
Dünya Bankası’ndan Anna Bjerde; “böylesine zorlu zamanlarda, Avrupa ve Orta Asya’daki ülkeler acil krizlerin ötesine bakmalı ve salgın sonrası dirençli bir toparlanma için hazırlanmalıdır” dedi.
“Bu, yönetişimin güçlendirilmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve inovasyon ve dijital gelişimin teşvik edilmesi anlamına geliyor. Kaliteli eğitim ve sağlık hizmetlerine önemli ve sürekli yatırım özellikle kritik öneme sahip olacaktır.” ifadeleriyle dikkat çekti.
2020’de pandeminin neden olduğu daralmanın bölgedeki tüm ülkelerde yoksulluğu artırması beklenirken günlük 3,20 dolarlık yoksulluk sınırında tahminler 2,2 milyon insanın daha yoksulluğa sürüklenebileceğini gösterdi.
Üst orta gelirli ülkelerde geleneksel olarak kullanılan 5,50 dolarlık yoksulluk sınırında, yoksulluktaki artışın 6 milyon kişiye kadar çıkabileceği vurgulandı. Pandemi, bölgedeki eğitim ve sağlığı da olumsuz etkilerken virüsün şimdiden binlerce insanı öldürdüğü ve atlatanların bazılarına uzun vadeli zararlar vereceği belirtildi.
Okulların kapanması, üçte bir ila bir tam yıllık okula eşdeğer öğrenme kayıplarına yol açabilecekken; bunun dezavantajlı geçmişlere sahip öğrencileri orantısız bir şekilde etkileyerek eşitsizlikleri daha da kötüleştirmesinin muhtemel göründüğü kaydedildi.