Dünya Bankası, bugün yaptığı açıklamada dünya genelinde merkez bankalarının enflasyonla mücadele edebilmek için faiz oranlarını artırdığını, bu nedenle küresel anlamda resesyon olabileceğini duyurdu. Dünyanın en büyük ekonomileri olan Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Avrupa ülkelerinin durgunlukla mücadele ettiğini, bunun küresel anlamda da durgunluğa ortam hazırladığını belirtti.
Dünya Bankası Başkanı David Malpass, küresel ekonomik büyümenin yavaşladığını, daha fazla ülkenin resesyona girmesiyle risklerin daha da arttığını açıkladı.
Ekonomilerdeki eğimli tabloların devam edeceğini, bunun piyasalar ve gelişmekte olan ülkeler için yıkıcı sonuçları olabileceğini aktardı.
Banka, senkronize olarak faiz oranlarını artırıcı kararların gelecek yıla kadar devam etmesinin muhtemel olduğunu belirtti. Ancak bu kararların enflasyonu Kovid-19 öncesindeki rakamlara geri getirme konusunda yeterli olmayacağını bildirdi.
Banka, Rusya-Ukrayna savaşından kaynaklı olan arz kesintileri ve iş gücü piyasasındaki baskılardan dolayı küresel çekirdek enflasyon oranının, pandemiden önceki beş yıllık ortalamanın neredeyse iki katı olan yüzde 5’lik oranda kalabileceğini duyurdu.
Merkez Bankalarının enflasyonu düşürebilmek için faiz oranlarını 2 puan daha yükseltmek zorunda kalabileceğini belirtti.
David Malpass, politika yapıcıların odaklarını, üretimi artırmaya yönelik kaydırmaları gerektiğini dile getirdi.
Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Ayhan Köse, para ve maliye politikalarının sıkılaştırılmasının enflasyonun düşürülmesine yardımcı olabileceğini, ancak önlemlerin senkronize doğasının durumu daha da kötüleştirebileceğini, küresel büyüme yavaşlamasını hızlandırabileceğini vurguladı.