
Doların uluslararası ticaretteki etkinliği Ocak ayında daha da arttı. Küresel finansal mesajlaşma ağı SWIFT tarafından açıklanan verilere göre, doların küresel döviz işlemlerindeki payı yüzde 50,2’ye yükseldi. Aralık ayında bu oran yüzde 49,1 seviyesindeydi. Bu artış, Belçika merkezli SWIFT’in 2023 ortasında veri toplama yöntemini güncellemesinden bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Dolar, dünyanın birincil rezerv para birimi olarak SWIFT üzerinden gerçekleştirilen işlemlerin büyük çoğunluğunu oluşturmaya devam ediyor.
Son bir buçuk yıllık süreçte doların payı ortalama yüzde 48 seviyelerinde seyretti. En yakın rakibi euro ise ortalama yüzde 23’lük bir oranla ikinci sırada yer alıyor. İngiliz sterlini ise yüzde 7,1’lik payla üçüncü sırada bulunuyor.
Bannockburn Global Forex’in baş piyasa stratejisti Marc Chandler, Miami’de düzenlenen bir finans konferansında bu konuya dikkat çekerek, “Eğer doların yerine bir alternatif gelecekse, sadece dolar kadar iyi olması yetmez. Daha iyi olması gerekir” ifadelerini kullandı.
BRICS ve doların geleceği
Son yıllarda, özellikle Rusya’nın yaptırımlara karşı ekonomisini güçlendirme çabalarıyla, dolarsız ticaret yolları arayan ülkelerin sayısı artıyor. Bu arayışın öncüsü olarak öne çıkan BRICS grubu (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika), alternatif ödeme sistemleri üzerine yoğunlaşıyor.
Bu bağlamda, Çin yuanı küresel ödeme sistemlerindeki payını artırmaya devam ediyor. SWIFT’in son verilerine göre yuan, Ocak ayında toplam küresel ödemelerin yüzde 3,8’ini oluşturdu.
Bu oran, on yıl öncesine kıyasla iki katına çıkmış durumda. Güney Afrika randı ise yüzde 0,3’lük bir paya sahip. Ancak Brezilya reali ve Hindistan rupisi, SWIFT’in en çok kullanılan 20 para birimi listesinde yer almadı.
ABD Başkanı Donald Trump, doların uluslararası ticaretteki ağırlığını koruma konusunda sert tutumunu sürdürüyor. Özellikle BRICS ülkelerinin kendi para birimlerini kullanma girişimlerine karşı gümrük tarifeleri gibi tehditler dile getirdi. Yeni yönetimin ekonomi politikalarında tarifeler önemli bir yer tutsa da, şimdilik büyük çaplı yaptırımlar hayata geçirilmiş değil.