ABD doları, yatırımcıların Fed’in 2026’da iki faiz indirimi daha yapabileceğini fiyatlamasıyla zayıf seyrini sürdürüyor.
Güçlü gelen ABD büyüme verisi bile faiz beklentilerini değiştirmezken, dolar endeksi 97,7 seviyesine gerileyerek yaklaşık yüzde 10’luk yıllık düşüşle 2017’den bu yana en kötü performansına doğru ilerliyor.
Yılın son günlerinde kayıpların artması halinde bu, 2003’ten bu yana en sert düşüş olacak.
Dolar üzerindeki baskıda, Trump yönetiminin gümrük tarifeleriyle yarattığı belirsizlik, ABD varlıklarına olan güvenin zedelenmesi ve Fed’in bağımsızlığına dair endişeler etkili oldu.
Buna karşılık Euro yıl başından bu yana yüzde 14’ün üzerinde yükselerek 2003’ten bu yana en iyi performansına hazırlanıyor.
Avrupa Merkez Bankası’nın faizleri sabit tutması ve ekonomik projeksiyonlarını yukarı yönlü revize etmesi, yakın vadede yeni faiz indirimlerinin önünü kapattı. Bu durum Euro’yu desteklerken, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde bir sonraki adımın faiz artışı olabileceği beklentisi, bu para birimlerini de güçlendirdi.
İngiliz sterlini yıl genelinde yüzde 8’in üzerinde değer kazanırken, piyasalar İngiltere Merkez Bankası’ndan 2026’nın ilk yarısında en az bir faiz indirimi bekliyor. Buna karşın birçok para birimi rekor tazeleyen altın karşısında değer kaybetti.
Öte yandan yılın en dikkat çeken başlığı, Japon yeni olmaya devam ediyor. Japonya Maliye Bakanı’nın “aşırı hareketlere karşı müdahale sinyali” vermesi, yenin değer kaybını geçici olarak durdurdu.
Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) faiz artırımına rağmen güvercin algılanan mesajları sonrası zayıflayan yen için yıl sonu düşük işlem hacminin müdahaleyi kolaylaştırabileceği değerlendiriliyor.