Amerikalı ekonomist Prof. Dr. Nouriel Roubini, küresel ekonomiye ilişkin çarpıcı yorumlarda bulundu. Merkez bankalarının yükselen enflasyona karşı sonunda para politikası sıkılaştırmasından vazgeçeceklerine dikkat çekti.
Kriz kahini olarak da tanınan ünlü ekonomistin, 2020’nin Mayıs ayındaki arz şokları ve agresif gevşeme ile ekonomik toparlanma yaşanmasının ardından yüksek enflasyon dönemine girileceği konusundaki uyarısı hatırlatıldı.
Küresel merkez bankalarının enflasyonu dizginlemek için çabalarken sonunda finansal piyasaların bir stagflasyon döneminde sıkışacağına işaret etti. Stagflasyon dönemi, enflasyonla aynı anda görülürken beraberinde işsizlik sayısında yükseliş ve fiyatlardaki artış hızlanır.
“Doktor Felaket” olarak da adlandırılan ekonomist, bu durumun günümüzde yüzde 20’den fazla düşüş yaşayan hisse senetlerine, özel sermayedeki baskılara yansıdığını belirtti. Ayrıca şirketlerin senelerce bankaların düşük faizlerinden yararlandığını ve bu durumun çöken kredi piyasasında görüldüğü bildirdi.
“Gerçek Bir Acı Olana Kadar Bekleyin.”
Yüksek kredi notlarında bile senelerdir görülmeyen faiz oranlarının olduğuna değinen kriz kahini, bu durumu acının başlangıcı olarak nitelendirerek şöyle konuştu:
“Gerçek bir acı olana kadar bekleyin. Ve sonra küresel çapta, belki şimdi ABD’de değil, ama kesinlikle uluslararası çapta çatlayabilen büyük bir finans kurumunuz var.”
ABD’nin en büyük beşinci yatırım bankası olan Lehman Brothers’ın 15 Eylül 2008 tarihindeki iflasının ardından gelen 2008 krizini işaret eden Roubini, “ Başka bir Lehman etkisine sahip olabilirsiniz.” diyerek uyarıda bulundu.
Ciddi Bir Resesyon Yaşanacak ve FED Pes Edecek!
Söz konusu durumda Federal Rezerv Bankası’nın (FED) pes etmesi gerekeceğini öngördü. Ciddi bir resesyon yaşanacağını söyleyerek, finansal piyasa şokunun yaşanacağını vurguladı. Olumsuz arz şoklarının kalıcı etkileri ile yaşanacak olan resesyonun enflasyonu düşürmeye yetmeyeceğini bildirdi.
Yaşanmakta olan küresel ekonomik krizin sonucunda, 1970’lerin en kötüleri ile 2008’deki Küresel Mali Krizi birleştiren bir dönem olacağını tahmin ederek şöyle konuştu:
“70’lerde enflasyon ve durgunlukla birlikte iki stagflasyon şoku yaşadık. Fakat borç oranları, özel ve kamu sektörü gelişmiş ekonomileri için gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde 100’ü idi. …Böylece para ve maliye politikalarını istediğimiz gibi gevşetebildik. Bugün küresel GSYİH’nın yüzde 350’si, gelişmiş ekonomilerde ise yüzde 420’si kadar GSYİH’ye borcumuz var.”
Sosyal ve Politik Baskılarla Bir Saatli Bombanın İçindeyiz
Kriz kahinine göre hem sol hem de sağda popülist siyasetin yükselişiyle kesişen kasvetli bir ekonomik ortam ile ana akım siyasetin çöküşüne tanık oluyoruz.
Sosyal ve politik baskılar açısından gerçek bir saatli bombanın içinde olduğumuzu belirten doktor felaket, ekonomik krizin, finansal krizin ve jeopolitik krizin bu durumu daha da kötüleştireceğini söyledi.