
Deutsche Bank CEO’su, merkez bankalarının gerçek bir ekonomik kriz için tampon olacak hiçbir aracı kalmadığı konusunda uyarıda bulunarak dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Christian Sewing, merkez bankalarının araçlarını büyük ölçüde kullanmış olduklarını ve küresel ekonomik risklerin etkisini azaltmak için seçeneklerinin tükendiğini söyledi.
Sewing pek çok başka kişi gibi Avrupa Merkez Bankası ve ABD Federal Rezervi’ne işaret ederek kurumların gerçek bir ekonomik krizin darbesini hafifletecek hiçbir araç bırakmadıklarını savundu.Londra’daki bir bankacılık konferansında konuşan Deutsche Bank CEO’su; “Hong Kong’daki durumdan Orta Doğu’daki gerilime kadar uzanan bir dizi finansal ve jeopolitik risk hakkında özellikle endişe duyuyorum” dedi.
Dünyanın güç ve tahmin edilmesi çok zor olan olağanüstü bir makroekonomik durumla karşı karşıya olduğunu ve bunun potansiyel olarak bu her şeyi daha da değişken hale getirdiğini sözlerine ekledi.
Sonuçta FED ve ECB dahil olmak üzere dünya çapındaki merkez bankalarının para politikasında gevşemeye yönelmeleri, ekonominin sağlığı ve düşen enflasyonla birlikte endişeleri artırıyor.Özellikle ECB, para politikasını agresif bir şekilde gevşeterek mevduat faiz oranını 10 baz puanlık indirimle rekor düşük seviyeye götürdü. Bu da kredi verenlerin boşta kalan nakit para için ücretlendirildiği anlamına geliyordu. Zaten Avrupalı banka yöneticileri de AMB’nin düşük faiz tutumundan endişeli olduklarını açıkça belirtmişlerdi.
Almanya’nın en büyük bankasını yöneten Sewing de önceki yorumlarıyla örtüşür şekilde; “çok az sayıda iktisatçı daha ucuz paranın bu aşamada bir etkisi olacağına inanıyor” dedi ve görüşünün Deutsche Bank’ın kendi müşterileri tarafından da tekrarlandığının üzerini çizdi.
İlaveten ING de geçtiğimiz günkü açıklamasında Avrupa Merkez Bankası’nın Euro Bölgesi ekonomisini canlandırmaya yönelik son çabasının etkili olmayabileceğini ve aslında büyümeyi engelleyerek ters tepebileceğini söylemişti.