Şimdi şöyle bir geçmişe uzanmanızı istiyorum. Evet, rica etsem çocukluğunuza dair aklınızda kalan en önemli hatıraları, anne-babanızla ilgili hatırladıklarınızı düşünebilir misiniz? Aklınıza ilk gelenler neler oluyor? Büyük ihtimalle, önemsiz gibi görünen küçük detaylar ilk düşündükleriniz arasında, öyle değil mi? Ne bileyim; belki anne-babanızın sizi öpücüklere boğduğu günler, belki hastayken keyfinizi yerine getirmek için karşınızda türlü türlü şebeklik yapıp maymuna dönen babanızın komik hali, belki annenizin uykuya dalmanız için boğazı kuruluktan çatlasa bile söylemeye devam ettiği ninniler, belki de bunlar gibi başka şeyler! Bir tek sizin de değil, kime sorsanız anne-babasıyla ilgili aklına gelen ilk şeyler genellikle aynı olur. Çünkü her çocuk için hatırlanmaya değer olan şeyler onları en derinden mutlu eden ebeveynleriyle birlikte yaptıkları basit şeylerde gizlidir.
Bu sözlerimle varmak istediğim nokta şu ki içinde bulunduğumuz şu telaşlı zamanda çoğunlukla çocuklarımız için yapmamız gereken küçük şeyleri unutuyoruz. Onları sevmediğimizden ya da anne-babalarımızın bize verdiği değerden daha az değer verdiğimizden değil! Elbette onları dünyalardan çok seviyor, hayatlarımızın odak noktası yapıyoruz. Onlar için çalışıyor, çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlamak umuduyla her zorluğa göğüs geriyor ve yaptığımız her şeyde onları da işin içine katarak adımlarımızı belirliyoruz. Yani zamane ebeveynleri olarak biz de çocuklarımızı tüm zamanların anne-babaları kadar çok seviyor, onlar kadar çok önemsiyoruz. Peki, o zaman neden o küçük şeyleri unutuyoruz? Çocuklarımızın ileride bizimle ilgili hatırlayacakları o küçük anıları yaratmayı neden göz ardı ediyoruz? Neden biliyor musunuz? Çünkü biz çocuklarımızla ilgili çok daha büyük hayaller kuruyoruz. Küçük şeyleri unutuyoruz, çünkü çoğunlukla gözümüzü büyük olanlara dikiyoruz.
Onların iyi okullarda okuyabilmeleri, iyi evlerde yaşayabilmeleri, iyi kariyerler yapabilmeleri, kısacası her şeyin iyisine sahip olabilmeleri için çocuklarımızın gözünde kocaman değerleri olan; ama bizim için ayrıntıdan ibaret şeyleri görmezden geliyoruz. Sabahın erken saatlerinde kalkıp akşama kadar yorucu işlerde çalışıyor, akşam eve döndüğümüzde ise yorgunluktan hayatımızın en değerli varlıklarına yeterince zaman ayıramıyoruz. Ya da bizim yapamadığımız şeyleri onların önüne sererek çocuklarımızı mutlu etmeye çalışırken bir yandan da içten içe kendimizi tatmin ediyoruz. Yapmıyor muyuz? Yapıyoruz!
Hangimiz “ben yapamadım bari çocuğum yapsın” diye düşünmüyoruz? Çocuklarımızı dil kurslarından çocuk kulüplerine özel derslerden spor salonlarına sürükleyip durmuyor muyuz? İstemeseler bile onlar için iyi olacağını düşündüğümüz şeylerle üzerlerinde baskı kurmuyor muyuz? En büyük ihtiyaçları bizim sevgimizken onları başka şeylerle oyalamaya çalışmıyor muyuz? Evet, ne yazık ki bunları da yapıyoruz. Ellerine bir tane şeker verirmiş gibi onları en popüler kurslara, en iyi özel hocalara götürerek çocuklarımızı kandırmaya çalışıyoruz. Ama işler öyle yürümüyor işte! Böyle davranarak mutsuz bireyler yetiştiriyoruz. Onları sevgimiz ve ilgimizden mahrum bırakarak, geleceğin başarısızı olmalarına neden oluyoruz. Geriye dönüp baktıklarında onlara hatırlayabilecekleri küçük şeyler bırakmayarak, bir anlamda ellerinden çocukluklarını çalıyoruz. Uzun lafın kısası, onların bizden asıl istedikleri şeyleri verme konusunda nedense gerçekten çok cimri davranıyoruz.
Neden bu kadar karamsar, belki biraz da suçlayıcı konuştuğumu merak ediyorsunuz, değil mi? O zaman aşağıdaki listeyi incelemelisiniz derim. Zira bu liste ile merak ettiğiniz sorunun cevabını kendiniz bulabilirsiniz. Neden böyle karamsar konuştuğumu, nerede ne hata yaptığınızı çok daha iyi anlayabilirsiniz. Çünkü hemen şimdi çocukların anne-babalarından en çok istedikleri şeyler üzerine konuşacağız. O zaman hemen başlayalım! Kim bilir, belki de bu yazıya birkaç dakika ayırmanız sizin ileride pişmanlık yaşamanızı engellemiş olur, değil mi?
Bana Bir Masal Anlat Baba!
Çocukların ebeveynlerinden en çok istediği şeylerden bir tanesi bu! Yani onun uykuya dalmasına yardımcı olmanız! Her gün yapacağınız bu küçücük iyilikle çocuğunuzu tahmin edemeyeceğiniz kadar çok mutlu edebilirsiniz. Yapmanız gereken şey sadece onunla birlikte yatağa gidip, çocuğunuza masal anlatmanız! Masal anlatma konusunda yeteneksiz olduğunu düşünüyorsanız da ona yaşına uygun kitaplar okumayı deneyebilirsiniz. Ya da çocuğunuz masal anlatma yaşını çoktan geçtiyse, o zaman birlikte kitap okuyabilirsiniz. Sonuçta; burada asıl önemli olan şey ona uyumadan önce güzel bir iyi geceler seremonisi yaşatmanız! Bunun yarıda kalmış bir masal, içten bir iyi geceler öpücüğü veya küçük bir sohbet olması pek de önemli değil! Asıl önemli olan şey ona ne kadar değerli olduğunu hissettirmeniz!
Şımaracağımı Düşünerek Bana Sevgini Göstermekten Korkma!
Bugün ebeveynlerin en çok yaptığı hatalardan bir tanesi de bu! Hani eski zamanlarda anne-babalar çocuklarını şımaracak diye öpüp, koklamazlarmış ya! İşte durum bu kadar vahim olmasa da hala benzer hataları yapan ebeveynler olduğunu açıkça görebiliyoruz. “Aman o kadar yüz verme, sonra başına çıkar, çocuk o kadar öpülmez” ve benzeri saçma düşüncelerin tutsağı olmuş anne-babalar çocuklarına ne yazık ki yeterince sevgi gösteremiyor. Eğer siz de böyle bir hata yapıyorsanız, çocuğunuzun şımaracağı korkunuzun yersiz olduğunu hemen şimdi anlamalısınız. Onu sevginizden mahrum bırakmamalı, aksine çocuğunuza sevginizi anlatabilmek için bildiğiniz her yolu denemelisiniz. Onu öpüp koklayın, çocuğunuza sarılmanın ne kadar güzel bir duygu olduğunu öğretin. Nitekim onun ileride sevgisini gösteremeyen mutsuz bir birey olmasını istemiyorsanız, ona sevginizi açıkça göstermelisiniz.
Ben Farkında Değilim Ama Sen Beni Nasıl Beslemen Gerektiğini Bil!
Hani gün boyu iş hayatında çocuklarınızdan ayrı kalıyorsunuz ya! Akşam eve dönerken eliniz boş gitmemek için çocuğunuza her gün şekerler, çikolatalar ve daha bilimum zararlı abur cuburlar alıyorsunuz ya! İşte onu artık yapmayın! Yani göz göre göre çocuğunuzu zararlı şeylerle beslemeyin. Belki onun için aldığınız abur cuburlarla çocuğunuzun isteklerini yerine getirdiğinizi düşünüyorsunuzdur, ama onun şu anki çocukça isteklerinin ileride sağlığını olumsuz etkileyebileceğini bilemeyeceğini de hesaba katmalısınız. Kısacası, çocuğunuzu zararlı şeylerden olabildiğince uzak tutmaya çalışmalısınız. Emin olun, çocuğunuz farkında olmasa da şu anda ihtiyacı olan en önemli şeylerden biri de sağlıklı yaşamdır!
Birlikte Plan Yapalım!
Çocuklarınızın sizden en çok istediği şeylerden bir tanesi de bu! Yani onlar da ailenin bir üyesi olduklarını kanıtlamak, fikirlerinin alındığını görmek ve anne-babalarıyla birlikte plana dahil olmak istiyorlar. Peki, siz bunu yapıyor musunuz? Mesela, hafta sonu için plan yapıyorsunuz. Bu sırada çocuğunuzun fikrini de alıyor musunuz? Büyük ihtimalle almıyorsunuz. Nasılsa onun da seveceğini düşündüğünüz bir yere gitmeyi planladığınız için buna gerek bile duymuyorsunuz. Oysaki yapmanız gereken, yapacağınız şeylerde çocuğunuzun da fikrini almak. Bu sayede hem onun karar verme yetilerini güçlendirecek hem onun istediği bir plandan keyif almasını sağlayacak hem de kendisini değerli hissetmesini sağlayacaksınız. Kısacası, bir plan yapacağınızda yanınızda çocuğunuzun da olmasına ve bunu birlikte yapmaya özen göstermelisiniz.
Benimle Konuş!
Hemen öyle “gerçekten mi, sanki biz çocuğumuzla konuşmuyoruz” diye savunmaya geçmeyin. Çünkü çoğunuzun çalışan anne-babalar olduğunu düşünürsek, çocuklarınızla yeterince vakit geçiremediğinizi düşünmek yanlış olmaz sanırım. İşte bu nedenle de çocuklarınızın sizden en çok istediği şeylerden birinin onlarla konuşmanız olduğunu söylüyorum. Sonuçta hanginiz akşam eve gittiğinizde kafanızı telefonlarınızın için gömüp çocuklarınızı ihmal etmiyorsunuz? Ya da hanginiz ev işinden başınızı kaldıramayıp çocuklarınızı görmeden gelmiyorsunuz? Peki, hanginiz her gün düzenli olarak çocuklarınızla konuşmayı diğer her işinizden önde tutuyorsunuz? Ne yazık ki bunu yapan çok fazla ebeveyn yok! Kısacası çocuklarımızla yeterince konuşmuyoruz. Onların bizimle iletişim kurma isteklerini görmezden geliyor ve “sonra oğlum, sonra kızım, şu işi bir bitireyim” sözleriyle hem kendimizi hem de çocuklarımızı kandırıyoruz. Zira bizim işimiz hiçbir zaman bitmeyecek, bitse bile bizimle iki çift laf etmek için can atan çocuklarımızla konuşmak için artık çok geç olacaktır.
Dışarıda Zaman Geçirmeme İzin Ver!
Geçenlerde gördüğüm bir reklam filminde çocukların yüzde bilmem kaçının dışarıda yeterince vakit geçiremediği söyleniyordu. Hatırladınız mı bilemiyorum? Gerçi pek önemli de değil! Sonuçta burada anlatmak istediğim şey günümüzde çocukların gerçekten sokağa hasret bir şekilde büyümeleri! Evet, sokağa hasret! Tanım tam olarak bu olmalı! Tamam, çocuklarınızı sokağa salmamak için haklı sebepleriniz olabilir. Ki dışarıya, insanlara güvenmemeniz gayet normal! Ancak bu demek değil ki çocuklarınızı evlere hapsetmelisiniz. Hem onların gerçek oyunlar yerine sanal dünyalardaki oyunlara mahkum olmalarına nasıl göz yumabilirsiniz ki? Kısacası çocuğunuzu güvendiğiniz yerlerde, güvendiğiniz insanlarla birlikte daha çok dışarıya çıkarmalısınız. Onların doğayı keşfetmelerine, toprakla oynamalarına, düşe kalka büyümelerine izin vermelisiniz. Tıpkı sizin de çocukluğunuzda yaptığınız gibi! Bırakın, geleceğimizin mirasları çocukluklarını doya doya yaşasınlar.
Yaratıcılığımı Geliştirmeme Yardım Et!
Çocuğunuzun yaratıcılığını geliştirmek için bir şeyler yapıyor musunuz? Mesela; onun yeni bir şeyler üretmesi, kendi başına bir şeyler yapması için fırsat veriyor musunuz? Bu soruya verilecek cevabın da hayır olduğunu düşünerek hemen yapmanız gerekenlere geçiyorum. Örneğin; onunla resim yapabilir, hikaye yazabilir, kartondan evler yapabilir ve benzeri aktivitelerle yaratıcılığı keşfetmesini sağlayabilirsiniz. İnternette çocukların yaratıcılığı güçlendirecek sayısız farklı aktivite çeşidi bulabilirsiniz. Sonuçta; bu şekilde hem birlikte vakit geçirmiş olacak hem onu mutlu edecek hem de ona yaratıcı düşünmeyi öğreteceksiniz.
Benimle Oyna!
Çocukların anne babalarından en çok istediği şeylerden biri de birlikte oyun oynamak! Neticede geriye dönüp baktıklarında ellerinde kalacak en önemli hatıralardan bir tanesi bu olacaktır. İşte bunun farkına varıp, çocuğunuz için biraz enerji toplayın! Akşam eve döndüğünüzde çocuğunuz karşısında bitik bir anne-baba değil, onu çok özlemiş ve onunla oyun oynamak için can atan bir anne-baba görsün. Onun gelişimini olumlu yönde etkileyecek oyunlarla aranızdaki bağı kuvvetlendirin. Gerektiği zamanlarda çocukla çocuk olmayı bilin. Bunun çocuğunuz üzerinde ne kadar etkili olacağını tahmin bile edemezsiniz. Ama zaten tahmin etmeyin. Bir hafta boyunca her gün çocuğunuzla oyun oynayın. Hayatınızdaki en önemli kişinin davranışlarında yaşanacak olumlu değişikliği kendi gözlerinizle görün.
İşte çocukların anne-babalarından bekledikleri, ama genellikle görmezden gelinen isteklerini böylelikle incelemiş olduk. Umuyorum bu yazı zamanın koşuşturmacası içerisinden çıkıp, çocuğunuzun ihtiyaçlarına odaklanmanız gerektiği konusunda yeterince aydınlatıcı olmuştur. Unutmayın; sizin o şekerle kandırdığınızı düşündüğünüz çocuğun içinde sandığınızdan çok daha büyük, kocaman bir dünya var! Kendinizi o dünyada ilgisiz, sevgisiz bir anne-baba olarak görmek istemiyorsanız, o zaman sizden beklenen şeylerin farkına varmalısınız. Hem bu istekleri dinlemenin sizin mutluluğunuz üzerinde de gözle görülür fark yaratacağından emin olabilirsiniz.