
Çin’in yeni sonlanan yıllık Merkezi Ekonomik Çalışma Konferansı, hem Çin hem de küresel ekonomi beklentileri açısından olumlu sinyaller gönderdi ve dünyanın güvenini artırdı.
Salı ile Perşembe günleri arasında Pekin’de düzenlenen konferans, Çin ekonomisinin istikrarlı büyümeyi uzun vadede sürdürme eğiliminin değişmeden kaldığını gösterdi. Brezilya’nın düşünce kuruluşu Getulio Vargas Foundation’da bir finans uzmanı olan Xia Huasheng, yavaşlayan küresel ekonomi ve acımasız ticaret zemininde Çin kadar büyük bir ekonominin istikrarlı büyüme sürdürmesini, bir mucize olarak tanımladı.
Bu yıl Çin’in ekonomik genişlemesinin hedef aralığında kalması, on yılın en düşük seviyesine ulaşması öngörülen küresel bir oranla karşılaştırılıyor.Çin’in resmi haber ajansı olan Xinhua’ya göre Batı medyası, Çin’in yıl için yüzde 6 ile yüzde 6.5 arasında yıllık bir oran elde edeceğine inanıyor. Wall Street Journal da Çin’in proaktif maliye politikası ve ihtiyatlı para politikası konusundaki kararlılığını sürdürmesini yorumlayarak Pekin’in büyümenin istikrarlı bir şekilde sürdürülmesini sağlamak için tüketimden altyapıya yatırım ve istihdama kadar her şeyi desteklemeyi hedeflediğini yazdı.
Canon Institute for Global Studies direktörü Kiyoyuki Seguchi de Çin’in yeni ortaya konan ekonomik planının önceki teşvik önlemlerinden farklı olduğunu savundu.
Buna göre Seguchi, ekonomik planın nicel genişlemeden ziyade yüksek kaliteli bir gelişmeye bağlılık ile ayrıldığını vurguladı.Ayrıca Çin’in üç zorlu savaşını hızlandırdığını belirterek bunları büyük riskler, yoksulluk ve kirlenme olarak nitelendirdi. Oxford Üniversitesi’nde TMCD kurucu direktörü olan Xiaolan Fu da yenilikçi itici güçleri, derinlemesine reform ve açılımları içeren Çin ekonomik önlemleri hakkında; “reform ve açılış, yüksek kaliteli gelişim için altın anahtardır” dedi.
Çin’in daha fazla vergi indirimi, iç talebi ve tüketimi artırma taahhütlerine katıldığını da ekledi. Bağımsız düşünce kuruluşu Japan Research Institute, Çin ekonomisinin küresel etkileri konusunda küresel ekonomik yavaşlamanın, Çin’in zorlukların üstesinden gelmek için aldığı çeşitli önlemler sayesinde dibe vurduğunu savundu. Xia, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olarak Çin’in daha açık ticaret için desteğinin, küresel büyümeye büyük destek olduğunu aktardı.
Açık ticarete desteğinin yanında reform çabalarının ve iş ortamını optimize eme çalışmalarının, daha güçlü küresel ekonomik sürücüler yaratacağını öngördü.
Nairobi Üniversitesi’nden Gerishon Ikiara, Çin’in küresel ekonomiyi etkileyen kilit bir faktör haline geldiğini söyleyerek ülkenin ekonomik görünümünün küresel büyüme tahminleri için çok önemli olduğunu bildirdi. Çok taraflılık, küreselleşme, tarife engellerinin kaldırılması ve küresel serbest ticaret sistemi için büyük bir savunucu olan Çin’in kapısının daha fazla açılacağına inandığını da ekledi.