Türkiye’de ve Suriye’de büyük bir felakete yol açan Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremler ile ilgili can kayıplarının ve hasarın neden bu kadar ciddi olduğu merak ediliyor. 10 ilde toplam can kaybı 3 bin 419’a yükseldi. Suriye’de ise yaklaşık bin 500’ü aşkın can kaybı mevcut.
200’den fazla artçı sarsıntının meydana geldiği süreçte arama-kurtarma çalışmaları büyük bir özveri ile sürüyor.
Dünyanın önde gelen bilim dergilerinden biri olan Nature, Türkiye ve Suriye’deki depremlerin yıkım etkisini değerlendirdi.
Türkiye topraklarının büyük bir bölümü, iki ana fay olan Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı arasındaki Anadolu levhasında bulunuyor. Open Üniversitesi’nden yerbilimci David Rothery, Suriye de dahil olmak üzere Arabistan’ı taşıyan tektonik levhanın kuzeye, Avrasya’nın güney kenarına doğru çarpıştığını, Türkiye’yi batıya doğru sıkıştırmaya zorladığını belirtti.
Rothery, Türkiye’nin Doğu Anadolu fayı boyunca yılda yaklaşık 2 santimetre batıya doğru ilerlediğini, bu fayın yarısının şimdi ortaya çıktığını söyledi.
“Bu Bir Sürpriz Değildi”
İstanbul’dan Türkiye deprem Vakfı Koordinatörü ve Sismolog Seyhun Puskulcu, Türkiye’deki insanların depremlere karşı savunmasızlıklarının farkında olduklarını ifade etti. Konuyla ilgili olarak “Bu bir sürpriz değildi.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye Savunmasız”
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’na göre Türkiye’nin güneyindeki nüfus, tuğla duvarlı ve az katlı beton çerçeveli, deprem sarsıntısına karşı son derece savunmasız yapılarda yaşıyor.
Yayımlanan bir çalışmada ODTÜ’den Arzu Araslan Kelam ve meslektaşları, Gaziantep merkezinin 6,5 büyüklüğündeki bir depremden orta ile şiddetli hasar görme potansiyeline sahip olduğunu işaret ediyor.
Araştırmacılar, bunun nedenini bölgedeki mevcut binaların büyük bir çoğunluğunun birbirine çok yakın inşa edilmiş az katlı tuğla yığma yapılar olması olarak açıklıyor.
“Binalar Çok Eski”
Boğaziçi Üniversitesi’nde İnşaat Mühendisi olan Mustafa Erdik, gerçekleşen depremden etkilenen binaların çoğunun 2000 yılından önce inşa edildiğini kaydetti.
Uzmanların aktardığı bilgilere göre 12 yıllık içn savaşın inşaat standartlarını büyük ölçüde yok ettiği Suriye’de durum Türkiye’den daha kötü.
Rothery, Suriye’nin savaş sürecinden çok olumsuz etkilendiğini, zarar görmüş ve yeniden inşa edilmiş binalarda düşük kaliteli malzemelerin kullanıldığını aktardı.
İngiltere’deki University College London’da görev yapan Ilan Kelman, daha fazla hasara neden olan büyük artçı şokların olasılığının haftalarca ve aylarca devam edeceğini belirtti.
Bölge için önümüzdeki günlerde hava tahminlerinin donma noktasının altına düştüğü görülüyor. Bu nedenle bölge için en büyük tehlikelerden biri de insanların donma tehlikesi olarak karşımıza çıkıyor.