Büyük ihtimal ile bu markayı duymadınız ve merakla nasıl bir otomobil olduğunu düşünüyorsunuz. Bizde sizlere Malezya ülkesinin ultra lüks markası diyoruz. Bufori Motor Car Company hakkında ufak bilgi verecek olursak; 31 senelik bir kuruluş olan Bufori, üç kardeş tarafından, ilk olarak kendi garajlarında oluşturdukları otomobil firmasıdır. Bufori’nin ilk başlangıcı her kardeşin kendilerine ait birer adet otomobil yapmasıyla başladı. Tabi ki yaptıkları otomobiller ilk başlarda ilgi görmedi ve herhangi bir destek alamadılar.
Bunun üzerine şirket hakları ile birlikte Avustralya’ya taşınma kararı almışlar. Zaten Avustralya vatandaşı oldukları için projelerine bu ülkede devam etmeleri zor olmamıştı. Bu ülkede verecekleri çaba ile isimlerini dünyaya duyurarak, zamanın en gelişmiş otomobillerini yapmak istiyorlardı. Birazda olsa bunu gerçekleştirdikten sonra 1998 yılında ilk doğuş yeri Malezya’ya geri döndüler. Merkezleri de Kuala şehri olmuştu. İlk adım 300 araç üretim kapasiteli, 108 yetişmiş ustayı istihdam ederek adını bile duymadığımız lüks ve çeşitli araç üretimine geçtiler. “Geneva” modeli de markanın Amiral Gemi kıvamında modeli olup şaşırtıcı özelliklere sahip.
Geneva dahil tüm araçlar 25 adımda oluşan üretim tekniği ile birleştirilmiş. Burada yılmadan, usanmadan, sabretme sonucunda neler yapılabileceğini de görmüş olduk. Üretime ilk aldıkları otomobiller, MKI-MK2-MK3 LA JOYA ve daha sonradan özel siparişle üretilen Geneva modeli olmuş. İlk olarak çıkartılan MK serileri Malezya Ulusal Otomotiv Müzesi tarafından alınıp sergileniyormuş. Malezya’da doğan Bufori Geneva bakalım ne gibi donanım ve özelliklerle üretiliyormuş.
Dış Karoseri Geçmişten İzler Yansıtıyor
Geneva’nın dış tasarımı geçmişin izlerinden yol alınarak yapılmış. Sanki 1950 model Mercedes 170 S Convertible’ın restorasyon görerek modern çağa uydurulmuş hali var. Tasarım anlayışında Rolls Royce çizgileri kendini belli ediyor. Neden bunu söyledik çünkü Geneva, aşırı sağlam maddelerden üretilmiş.
Kimya ve makine mühendisliğinin birleşerek bu araç üzerinde gelişim programları yapılmış. Geneva’nın gövde içeriği “Kevlar ve Karbon Elyaf” dan yapılmış. Sadece bu sağlamlık temellerinin oluşumunu bile bilmek otomobilin hiç bir şekilde boşa yapılmadığı anlamamıza yetiyor.
Geneva Ön Görünümü:
Aracın ön bölümü incelersek; arma şeklinde ızgara ve oldukça büyük kaputu yıkılmaz bir kale gibi duruyor. Toplamda 6 adet far ile tamamlanan ön görünüm kararlı, kendinden emin ve gizemli duruş sergilemiş. Geniş çamurluklar, aracın sporcu ve film yıldızı The Wayn Johnson’a yapılan özel sipariş araba gibi durmasını sağlamış.
Aslında Bufori firmasının benimsemek istediği tasarım anlayışı bu olsa gerek ki, çıkardığı diğer modelleri de 1960’lı yılların modernliğini ve kalitesini bu yıllara taşıyor.
Polanya’nın Sınırları Zorlayan Arabası Varsovia Concept Car için Tıklayın.
Geneva Yan Görünümü:
Genava’nın yan profiline doğru hissettirmek istediği anlayış biçimi biraz daha açığa çıkartılmış. Önden arkaya kadar kavisli giden çamurluk yapısı spesifik duruş sergilemiş. Arka kapı menteşeleri ters montajlı “antrenör kapılar” tarzında yapılarak, Rolls Royce tarzının devam ettiğini görüyoruz.
Taklit olarak algılamadan önce, örnek aldığı firmanın tam isabetli olduğunu söylemek daha doğru olur. Sonuçta “Lüksün Gemisi” ismi Rolls Royce’ye ait ve İngiliz firmanın izinden gitmesi kazancına olacaktır.
Yeni Alpine A110: Efsane Geri Dönüyor Yazımızı Okumak için Tıklayın.
Geneva Arka Görünümü:
İngiliz demişken, arka görünümüne geçtiğimiz zaman farklı bir İngiliz modelinin DNA’sına rastlıyoruz. Aşağıya doğru eğimli gelen bagaj kapağı, çamurlukların ayrı parçalar gibi gözükmesi, tamponun yukarı eğimli duruşu ve küçük stoplar, Jaguar’ın 70’li yıllarda çıkardığı E-Type serisine benziyor. Bufori, klasik otomobil tutkunlarına modern çağı yaşatabilecek bir otomobil demek istiyoruz.
Bufori firması zekice hareketler yaparak, otomobillerini zengin göstermenin yolunun İngiliz arabaları olduğunu anlayarak, bu arabaların ucuz alternatifi şekli olmuş. Genel olarak baktığımız zaman, Geneva’nın yapısı büyük bir kalıbın yontularak ve bütünlüğü bozulmadan mazideki arabaları 21.yüzyıla taşımışlar.
İç Dünyasında Business Class’dan Fazlasını Sunmuşlar
Dış karoserindeki benimsenen klasik görüntüsü iç dünyasında şiddetini biraz düşürmüş. Oldukça zevkli lüks çalışma ofisine çevrilmiş. Birinci sınıf deri döşemenin beyaz renkte yapılması ferah bir ortam oluşturmuş.
Orta konsol kısmında dokunmatik bilgi ekranı konumlandırılmış. Kapı ve konsolların ahşap panel malzemesi ceviz ağacından olup, lüks havasını yoğunlaştırmış.
2017 Rezvani Beast X Yazımızı Okumak için Tıklayın.
Geneva Ön Konsol Görünümü:
Burada da gözümüze çarpan grafik, Mercedes’in W140 S serisinin orta konsolunun Geneva’ya klonlanmış olduğunu görüyoruz. Klima, cam açma üniteleri ve temel hatlar oldukça benzerlik gösteriyor.
Geneva’nın torpido kısmı da dahil olmak üzere, komplesi kaliteli deri ile kaplanmış. Sade ve fazla detaya girilmeden yapılan aracın ön konsolu da Alman mazisini yaşatıyor.
Geneva Arka Lüks Yolcu Bölümü:
Arka yolcu kısmına geçtiğimiz zaman asıl süprizlerin, otomobilin arka tarafta olduğunu görüyoruz. Hangi detaydan başlanılacağı kafa karışıklığına yol açıyor. Çok nadir gördüğümüz otomobilin içine kurulu bar konseptinden başlaya biliriz; orta kolçak arkasına yerleştirilen buzdolabı şampanyalarınızı soğuk tutacaktır.
Buzdolabının kapağı, açtıldığı zaman bardaklar için tutucu görevi görüyor. Buzdolabı üstünde ise bardaklarınız için yapılmış çekmece göze çarpıyor.
2017 Yeni Dodge Ram Power Wagon Hakkında Bilgi Almak için Tıklayın.
Geneva’nın Fonksiyonlu Koltukları:
İki kişilik olarak tasarlanan koltukları ısıtmalı, soğutmalı, masaj ve hareket fonksiyonu sunuyor. Bu özellikler Mercedes, Rolls Royce ve Bentley gibi markalarda zaten var! diyorsanız Geneva, sürekli sıcak su kaynatan ve ayrıca aracınızın içinde kahvenizi yudumlamanızı sağlayan kahve makinesine sahip.
Geneva’nın İçecek Ekipman Görünümü:
Zevk duyduğunuz her şeyi elinizin altına yerleştirilmiş. Unutmadan söyleyelim çayınızı da demleyebilirsiniz! Çayınızı ve kahvenizi özel bir bardakta içmek isterseniz Geneva’yı kristal bardaklar ile sipariş edebilirsiniz.
Geneva arka yaşam alanında oldukça şaşırtıcı ve beklenenden daha fazla detaylara yer vermiş.
Kasa Yapısına Yakışır Motor Ünitesi Kullanılmış
Motor ünitesi Chrysler grubundan alınan ve otomobillerin burunlarını havaya kaldıracak kadar güçlü HEMI motor, Geneva’nın ağır gövdesini rahat gidebilmesi için görev almış.Oldukça Amerikan arabaları arasında ünlü olan bu motor, 6.4 litre hacminde 470 beygir güç üreten ünitesi, 570 nm tork sağlıyor.
V8 silindirler ile sunulan ünite, Geneva’yı 4.2 saniyede 100 km hıza çıkartabiliyor. 2 tondan fazla ağırlığı olmasaydı Geneva’nın da burnunu havaya kaldırabilirdi! Bu otomobilde bu motorla yapılabilecek olan, süper konforlu deri koltuklarında şoförünüzün 280 km maksimum hız yapmasını seyretmek olacaktır.
* Yazar Yorumu
Malezyalı Bufori’nin ilk olarak “Cenevre Otomobil Fuarı” başlangıcından dolayı İsviçre‘nin Cenevre’nin adını alarak start verilmiş. Artı ve eksilerini değerlendirecek olursak; İngiliz temsilcilerden daha ucuz olacağı, lüks kavramını değişik öğelerle tamamlaması ve en iyi kalite de sunması gayet başarılı. Ayrıca güçlü motor ünitesi kullanmış olmalarını artı olarak değerlendirebiliriz. Eksi yönleri ise; fiyatının açıklanmamış olması ve en büyük handikap’ı isminin çok az kesim tarafından bilinmesidir.
Bizim görüşümüze göre, oluşum sürecinde sekteye uğrayarak Avusturalya’ya gidip, daha sonra tekrar geri gelerek lüks kavramını dünyaya ve insanlara benimsetmenin kolay olmadığını düşünürsek, başardıkları olay alkışları hakediyor. Belki dünyanın en lüks otomobilleri sınıfında ismi geçmeyecek ancak, lüks sınıf kategorisinde ilerde adından söz ettirecektir. Malezya’nın en prestijli markası Bufori tarafından üretilen Geneva modeli hakkında sizin düşünceleriniz neler olur?