Rusya ile Ukrayna arasında Şubat ayında başlayan savaş sonrası, dünya genelinde gıda fiyatları yüksek seviyelerde kalmayı sürdürüyor. Bu durum tedarik zincirinde yaşanan kesintiler ve iklim değişikliği kaynaklı baskının artmasına neden oluyor.
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı baş ekonomisti Arif Husain, savaşın zaten yanan bir ateşe çok fazla yakıt sağladığını belirtti. Ukrayna dünyanın önde gelen emtia üreticileri arasında yer alıyor. Savaş depolarda tonlarca tahılın mahsur kalmasına neden oldu.
Bu duruma çözüm olarak Karadeniz’de bir tahıl koridoru oluşturuldu. Husain, Rusya’nın Ukrayna’yı nedeniyle ihracatın kısıtlanmasına rağmen, küresel krizin gıdanın bulunabilirliğinden değil, artan fiyatlardan kaynaklandığını söyledi.
BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün rakamlarına göre, Temmuz ayında küresel gıda fiyatları bir yıl öncesine göre yüzde 13 yükseldi. Fiyatlardaki yükselişin devam edebileceği belirtilirken, en kötü senaryoda 2027 yılına kadar yüzde 8,5 daha artış olabileceği söyleniyor.
Fiyatlardaki Artış Sürebilir
Dünya Bankası kalkınma politikası ve ortaklıklar genel müdürü Mari Pangestu, yüksek enerji fiyatlarının, tedarik zinciri kesintileri ile birleştiğinde, önümüzdeki iki yıl içinde gıda üretimindeki artışa yanıt verme yeteneğinin etkilenebileceğini belirtti. Belirsizlik nedeniyle fiyatların 2024 sonrasında da yüksek kalabileceğini söyledi.
Husain ise mevcut krizin büyük ölçüde yüksek fiyatlardan ve satın alınabilirlik sorunlarından kaynaklandığını savunurken, gübre sıkıntısı çözülmezse bunun bir gıda bulunabilirliği krizine dönüşebileceğini söyledi.
Aşırı hava ve iklim değişikliği de küresel gıda krizine katkıda bulunan koşulları daha da kötüleştiriyor. Dünyanın en büyük buğday üreticisi olan Çin, ani sellerden şiddetli kuraklıklara kadar çok sayıda hava olumsuzluğu yaşadı.
Ülkenin orta ve güney eyaletleri 40 derecenin üzerine çıkan sıcak hava dalgasının etkisinde kaldı. BM geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamasında, gıda fiyatlarının Temmuz ayında düştüğünü bildirmişti.
Fiyatlardaki düşüş memnuniyetle karşılanmasına rağmen, belirsizliğin devam ettiği ve yeni artışlar yaşanabileceği belirtilmişti.