Bitcoin uzun zamandır geleneksel piyasalardaki yatırım ürünlerine kıyasla çok daha oynak olmakla eleştirildi. Bu durum kripto para biriminin bir değer deposundan ziyade, risk varlığı olarak görülmesine neden oldu.
Son veriler ise bu eleştirileri haksız çıkaracak nitelikte. Bitcoin yaygın olarak en güvenli olarak kabul edilen ABD devlet tahvilleri de dahil olmak üzere neredeyse tüm geleneksel piyasa varlıklarındaki artan oynaklığın ortasında dikkate değer bir şekilde sabit duruyor.
BTC fiyatı Temmuz ayının başından bu yana 18.000 ila 25.000 dolar arasında kaldı ve 90 günlük oynaklıkta büyük bir düşüşü beraberinde getirdi. Dijital varlığın 90 günlük oynaklığı Aralık 2020’den bu yana en düşük seviyeye geriledi.
Federal Rezerv (Fed) enflasyonu kontrol etmek için faiz oranlarını yükseltmeye kararlıyken, ABD tahvil piyasası volatilite endeksi geçen hafta 160’a sıçradı. Bu Mart 2020’deki koronavirüs kaynaklı çöküşten bu yana en yüksek seviye oldu.
Bitcoin’in nispeten sakin olması, Fed politikasına ve geleneksel piyasa oynaklığına duyarlı çoğu makro tüccarın bu yılın başlarında kripto pazarını terk etmesi olarak görülüyor.
Kripto para piyasasına halihazırda Hodl yapanların hakim olması ve BTC’nin sonunda dijital altın ve bir değişim aracı olarak gelişeceği beklentisiyle uzun vadeli yatırımcıların çoğunluğu önemli rol oynuyor.
Crypto is Macro Now bülteninin yazarı Noelle Acheson, “Kısa vadeli makro yatırımcılar kripto pazarından çıktıkça, muhtemelen farklı yatırım tezleri olan uzun vadeli katılımcılara daha fazla fiyatlandırma gücü bırakıyorlar” değerlendirmesini yaptı.
Makro tüccarlar, merkez bankasını, hükümet politikalarını ve ülke düzeyindeki ekonomik verileri değerlendirdikten sonra birden fazla varlıktan oluşan bir portföy oluşturur. Acheson’a göre makro tüccarlar, Fed dahil olmak üzere büyük merkez bankalarının Mart 2020 çöküşünün ardından likidite kaynaklarını açmasının ardından kripto piyasası büyük bir ralli gördü.
Yukarı yönlü hareketin istendiğini belirten Acheson, kripto paralara yüksek riskli araçlar olarak bakıldığını ve Fed’in ilk sıkılaştırmasının gelmesi ile beraber yatırımcıların BTC’ye güvenini kaybettiğini söyledi.
Fed, Mart ayında faiz artırım döngüsünü başlattı. Bitcoin ise ikinci çeyrekte yüzde 50’den fazla düşüş yaşadı. S&P 500 ise bu dönemde yüzde değer kaybetti.
Bitcoin ve S&P 500 arasındaki 90 günlük korelasyon katsayısı, ikinci çeyrekte 0,5’ten 0,94’e yükseldi. Acheson, neredeyse tüm varlıkların makro ve parasal belirsizlikle sarsılmaya devam ettiğinden dolayı, korelasyondaki son artışın mutlaka makro tüccarların kripto pazarına yeniden hakim olduğu anlamına gelmediğini de sözlerine ekledi.
Zincir üstü veriler, uzun vadeli yatırımcılar tarafından devam eden birikimi gösteriyor. Makro tüccarlar ve kurumlar, genellikle ETF’ler ve düzenlenmiş nakit ödemeli vadeli işlemler gibi alternatif yatırım araçları aracılığıyla Bitcoin almayı tercih ediyor.
Acheson bu süreçte birikimin devam ettiğini bir yıldan fazla süredir hareket etmeyen BTC yüzdesinin şu anda tüm zamanların en yüksek seviyesi ile yüzde 65’in üzerine çıktığını söyledi. Bitcoin geçen yılın Kasım ayında 69.000 dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmıştı.
Dijital varlık geleneksel piyasalarda yaşanan çöküşle paralel olarak, bu süreçte yüzde 70’e yakın kayıp yaşadı. BTC yazım itibarıyla 366 milyar dolar piyasa değeri ile 19.000 dolardan işlem görüyor.