Paratic Haber: Ekonomi, Finans RSS Interactive

Bilim Adamları Deprem Bölgesindeki Yeryüzü Olaylarını İnceledi

Afet bölgesinde, depremlerden sonra meydana gelen yeryüzü olayları bilim insanları tarafından incelendi. Yapılan incelemenin detayları haberde;
Bilim Adamları Deprem Bölgesindeki Yeryüzü Olaylarını İnceledi
HABER GİRİŞ

Kahramanmaraş merkezli depremler Türkiye’nin dün akşam Elazığ’ın eklenmesiyle 11 ili etkiledi. Ülkedeki büyük yıkımların ardınlar akademisyenlerden oluşan bir ekiple deprem bölgesindeki yeryüzü olaylarını incelendi.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Çağlar Özkaymak konuya ilişkin değerlendirmede bulundu. Özkaymak, Antakya ile Malatya arasında yaklaşık 300 kilometre mesafede çizgisel olarak, zaman zaman sıçrayan deformasyon olduğunu bildirdi.

Afet Bölgesinde 50 Metreye Ulaşan Genişlikler Mevcut

Özkaymak, deprem bölgesinde yer yer 50 metreye ulaşan genişliklerin bulunduğunu ve yüzeyi kırarak ilerlediğine dikkat çekti.

AA’nın haberinde inceleme ekibinin, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinatörlüğünde oluşturulduğu belirtildi.

Ekibin Özkaymak ve Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir ile Osmangazi Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Volkan Karabacak’tan oluştuğu kaydedildi.

GCM Yatırım Banner

Büyük yıkımlar meydana getirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgede, yüzey kırıkları ile deprem sarsıntısı ve yer çekimiyle ilişkili yeryüzünde gelişen olayların incelendiği iletildi.

Deprem sonrasında oluşan diğer olayların da incelendiği söylenirken, söz konusu bilim insanlarının incelemeler ve tespitler sonucunda kapsamlı bir rapor hazırlayacağı belirtildi.

Depremler Plaka Sınırlarında Meydana Geldi

Bölgedeki depremlerin plaka sınırlarında meydana geldiğini paylaşan Özkaymak, 6 Şubat’taki ilk depremin Hatay, Adıyaman ve Malatya arasında yüzlerce kilometre uzunluğunda kırıklar meydana getirdiğini vurguladı.

Bahsi geçen kırıkların haritalandığı ve yapılan gözlemlerde sol yanal şekilde Anadolu blokunun hareketinin görüldüğüne işaret edildi. Meydana gelen depremin ilk şokunun sebep olduğu deformasyonunsa yüzey kırıklığı olduğu iletildi.

Yüzeydeki kırılmaların ve yer değiştirmelerin depremin kırdığı fayı gösterdiği bildirildi. Yer çekiminin de etkisiyle deformasyonların olduğu ve bunların da ikincil deformasyonları meydana getirildiği ileri sürüldü.

Alanlar Kütle Halinde Yana Doğru Yayılarak Vadiler Oluştu

Yer çekiminin etkisiyle depremlerin, bazıları kaya düşmelerine sebep olduğu aktarıldı. Düşen kayaların heyelanlar meydana getirebileceği eklendi.

Antakya’da görülen büyük yarıklara da değinen Özkaynak, depremlerin vadilerin oluşmasına neden olabildiğini aktardı. Kütle halinde büyük geniş alanların yana doğru yayıldığını söyledi. Bu yarıkların genellikle vadinin içine doğru hareket eden türde heyelanlar olduğunu vurguladı.

Volkanik Bir Alan Yok, Kayalar Tozu Dumana Katarak Düşüyor

Kahramanmaraş Göksun Kuşkayası Dağı’ndaki yer hareketlerinden de bahseden Özkaymak, deprem ve ardından meydana gelen artçılarla beraber yüksek alanlardaki kayaların, vadi boyunca aşağıya doğru döküldüğüne işaret etti.

Göksun Kuşkayası Dağı’nın uzaktan çok siyah göründüğünü bildirerek, incelemelerin ardındansa çamur olduğu saptandığı ifade edildi.

Söz konusu bölgenin volkanik bir alan olmadığı, tortul kayaçlardan oluştuğu söylendi. Kayaların tozu dumana katarak düşerek, tozu havaya kaldırdığı bildirildi. Bu sebepten de tozun, volkanik bir durum gibi algılandığı ileri sürüldü.

Yüzey Kırıkları Morfolojik Olarak Varlıklarını Sürdürecek

Özkaynak, “Antakya ile Malatya arasında yaklaşık 300 kilometre mesafede çizgisel olarak, zaman zaman sıçrayarak devam eden deformasyon var, yer yer 50 metreye ulaşan genişlikleri bulunuyor ve yüzeyi kırarak ilerliyor.” ifadelerini kullandı.

Yüzey kırıklarının bir süre sonra yağışların etkisiyle da kaybolacağını öngören Özkaynak, ancak morfolojik olarak varlıklarını sürdüreceklerine işaret etti.

Yüzey kırıklarında fay oldukça saçaklanarak ilerlediğini, bununsa Nurdağı ve Fevzipaşa’da çok net gözlemlendiğinin altını çizdi.

Pazarcık bölgesinde fayların çizgisel olduğunu ama bazı yerlerde saçaklandığını iletti. Bu durumunsa fayın geometrisi ile alakalı olduğu aktarıldı.

Su Kaynaklarının Kimyasal Özellikleri Değişebilir

Özkaynak konuya ilişkin değerlendirmesinde bazı su kaynaklarının kesilebileceğini bazılarınınsa debilerini arttırabileceğini söyledi.

Bazı suların yer altında daha derinlerden gelen sıcak sular ile karışıp ısınabileceğini ya da mevcut sıcak suların soğuk sular ile karışıp soğuyabileceğini de vurguladı. Suların kimyasal özelliklerinin değişebileceğini ekledi.

Baraj ve Göllerdeki Durum Panik Yaratmasın

Barajlar ve göller gibi yüzeydeki su tabanlarında sarsıntı ile oluşan su altı heyelanlarının, su altındaki sıvılaşmalar gibi olayların da gözlenebileceği öne sürüldü.

Bahsi geçen durumlarda suyun tabanındaki ya da kenarındaki kumlu, killi çamurlu malzeme ile karışmasının da normal olduğunu belirtti. Birkaç hafta içerisinde ise dengelenerek sabitleneceği yönünde tahminde bulundu.

Özkaynak, barajlar ve göllerdeki durumun panik yaratacak bir konu olamadığını ve durumun depremlerden sonra sıklıkla gözlendiğini kaydetti.

KAYNAK: AA

Manşet Haberleri

Size daha iyi hizmet verebilmek için Yasal Mevzuat çerçevesinde, veri politikalarımızda belirtilen amaçlarla sınırlı olmak üzere çerezler (cookies) kullanıyoruz. Detaylı bilgi ve izin iptali ile ilgili olarak Gizlilik Politikamızı inceleyebilirsiniz.

Ayrıntılar
Sponsorlu | 2024/1Ç Kar/Zarar 34.76%/65.24%
Yatırımlarınızı GCM Yatırım Aracılığıyla Yönetin
Kişisel Yatırım Temsilciniz ve Piyasa Analizlerine Ücretsiz Ulaşın