The Big Short öngörüsüyle ün kazanan yatırımcı Michael Burry, hafta sonu yayımladığı bir blog yazısında Tesla’nın değerlemesini şiddetle sorguladı.
Burry, yalnızca Tesla’yı değil, aynı zamanda tüm teknoloji endüstrisini hisse bazlı çalışan ödemelerini (stock-based compensation) bir gider olarak muhasebeleştirmeme ve kâr tablolarında göz ardı etme uygulaması nedeniyle eleştirdi.
Yatırımcıya göre, bu tür ödemelerin gerçek maliyeti hesaba katıldığında ve zaman içinde şirket değerindeki olumsuz sulandırma (dilüsyon) etkisi dikkate alındığında, Tesla gibi şirketlerin piyasa değerlerinin çok daha düşük olması gerekiyor.
Burry, 2000’lerdeki konut balonu çağrısıyla üne kavuştuğunu hatırlatarak, “Tesla’nın piyasa değeri bugün ve uzun bir süredir gereksizce aşırı değerlidir” ifadesini kullandı.
Burry, Tesla’nın geri alım yapmaksızın hissedarların payını her yıl yüzde 3,6 oranında sulandırdığına dikkat çekti. Ayrıca, hissedarların CEO Elon Musk’ın 1 trilyon dolarlık tarihi ücret paketini onaylamasıyla birlikte bu dilüsyonun kesin olarak süreceğini öne sürdü. Bu onayın, vekil danışmanlık firmalarının karşı çıkmasına rağmen geldiğini de ekledi.
Burry, hisse bazlı ödemeler yoluyla hissedarlarını sulandıran diğer tanınmış teknoloji şirketleri arasında Palantir ve Amazon’u da işaret etti. Yatırımcı, mevcut Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri’nin (GAAP) bu gideri doğru bir şekilde yansıtmadığını ve şirketlerin “düzeltilmiş” kâr rakamları kullanarak maliyetleri yanlış bir şekilde görmezden geldiğini belirtti.