
İngiliz bankacılık devi Barclays’in CEO’su, ABD ile Çin arasındaki süregelen ticaret anlaşmazlığı ve İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkışı etrafındaki belirsizliklerin ortasında şirketlerin tedarik zinciri ekonomisine odaklanması gerektiğini söyledi.
Brexit ya da ABD ile Çin arasındaki ticaret ihtilafı yerine asıl meselenin tedarik zinciri olduğunu söyleyen Jes Staley, her iki olayın sonuçlarının da da fiziksel malların nakliyesini ve hizmet sunumunu etkilediği için şirketlerin bunlarla boğuştuğunu aktardı.
“Dünya ekonomisini küreselleştirirken, tedarik zincirleri hangi ülkede olduklarına bakılmaksızın en verimli varlıkları kullanmanın kritik bir parçası olma matematiğidir” dedi.“Elbette Çin ile ABD arasındaki değiş tokuş, tedarik zincirlerinin gelecekteki istikrarı veya sürdürülebilirliği konusunda bir soru işareti yarattı ve stratejik olarak tüm şirketlerin tedarik zincirlerini nasıl yönetmeleri gerektiğine göz atmaları gerekiyor.” ifadelerini de ekledi. Burada İngiliz bankasının, Brexit referandumunun arkasından İrlanda ticaretini Avrupa ticaretini sürdürmek üzere genişleteceğini söylediği hatırlatıldı.
Kendisi kısa süre önce yaptığı bir açıklamada da yükselen şirket borcu konusunda risklerin yüksek olduğunu söylemiş ve bununla birlikte başka bir finansal krizden kaçınma tehdidine de dikkat çekmişti. Geçtiğimiz günlerde 2019’un üçüncü çeyrek sonuçlarını açıklayan Barclays, sigortacılık biriminde zarar ederken yatırım bankacılığında kazandığını bildirdi.
30 Eylül’de sonlanan dönem için hissedarlara atfedilebilecek 292 milyon sterlin net zarar açıklayan Barclays, faaliyet giderininse 3.3 milyar dolar olan bir önceki yıla göre, 3.2 milyar dolar olduğunu kaydetti. Maddi özkaynak karlılığı yüzde 9.4 düzeyindeki önceki yıla göre yüzde -2,4 düzeyinde, çekirdek sermaye oranı ise yüzde 13.2 olan önceki yıla göre yüzde 13.4 olarak gerçekleşti. Jes Staley, bilançoya ilişkin konuşmasında iyi bir çeyrek olduğunu ancak ileride biraz daha dalgalanma beklediklerini dile getirdi.