Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi ziyaret kapsamında Ankara’da bulunan Kuzey Makedonya Dışişleri Bakanı Bujar Osmani ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Uluslararası ilişkilerde inişler çıkışlar, gerginlikler, dostluklar olabildiğini ve bunların çok doğal şeyler olduğunu söyledi. Kuzey Makedonya ile 26 Ağustos’ta diplomatik ilişkilerin 30. yıl dönümünün kutlanacağını belirtti. İki ülke arasındaki yatırımların, ticaret hacminin ve iş birliklerinin artması yönünde bazı konularda protokol anlaşması imzaladıklarını açıkladı.
Ancak Yunanistan’ın içine düştüğü durumun içler acısı olduğunu ifade etti.
Açıklamasında, “En haksız durumda bile ne kadar haklı olduklarını anlatmada ve ağlamada çok başarılılar. Bir de gelip yüzünüze sarılırlar, arkasını döndüğü zaman nefret, kin, yalan, iftira bunlar siyasetçilere ve ülkelere yakışan şeyler değil.” şeklinde sözlere yer verdi.
Yunanistan’ın silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlal etmediğini söylemesi ve Türkiye’nin yazdığı mektuba cevap vermesi gerektiğini ifade etti.“Yunanistan bu ihlallerden vazgeçmezse, bu adaların egemenliği tartışılacak.” diyen Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile görüşmesine de değindi.
Erdoğan’ın Miçotakis’le görüşmesinin ardından Yunanistan’ın gerçekleştirdiği tavrın şaşırtıcı olmadığını, bu ülke ile yıllardır anlaşılamayan konular olduğunu belirtti. Yunanistan’ın silahlandırılmama koşuluyla kendisine verilen adaların statüsünü ihlal etmesini gündeme getirdiklerini söyleyen Çavuşoğlu, bunu Birleşmiş Milletler’e ilettiklerini açıkladı.
Yunanistan’daki siyasetçilerin kompleks içinde olduklarını ve bunun aslında aşağılık kompleksinin açıklaması olduğunu söyledi.
Sözlerine “Yunanistan bize geldiği zaman 25 maddelik teklifle geldi, bu çerçevede önemli gelişmeler yaşandı. Biz hiçbir zaman iş insanlarına bizim ilişkilerimiz kötü, sen de ilişkilerini kötüleştir diyemeyiz.” şeklinde devam eden Çavuşoğlu, her ülkenin kendi çıkarını savunmak zorunda olduğunu fakat Türkiye’nin yüzüne gülerken arkasından nefret ve kin dolu açıklamalarda bulunmanın doğru olmadığını belirtti.