Havaların ısınmasıyla birlikte üzerimizdeki ağır montlardan, kışlık aksesuarlardan kurtulmaya başladık. Kalın paltoların yerini artık ince ceketler, hafif yağmurluklar alıyor. Bir tek fiziksel olarak da değil. Üzerimize ağırlık yapan olumsuz duygulardan da yavaş yavaş arınıyoruz. Soğuk ve sıkıcı kış günlerinin geride kalması pek çok kişide yeni bir başlangıç yapma isteği uyandırıyor. Güneşin olumlu etkisini bütün canlıların üzerinde gayet net bir biçimde görebiliyoruz. Anlayacağınız bahar her sene olduğu gibi, bu sene de mucizevi etkisini hepimize hissettiriyor.
Çiçek açmış ağaçlar, burnumuza gelen güzel kokular, insanların gülen yüzleri, parklardan gelen neşeli çocuk sesleri… Bahara dair ne varsa hepsi bize mutluluğu anımsatıyor. Kronik mutsuzlar bile baharın dayanılmaz cazibesine karşı koyamayıp, yasına dışarıda devam etmek için kabuğundan çıkıyor. Artık mutlu olmak için bahane arayanların sevincini siz düşünün. Baharla birlikte mutluluğa da hoş geldin demek isteyenlere kesinlikle gün doğdu. Çünkü hayatında bir takım değişiklikler yapmak isteyenler için bahardan daha uygun bir mevsim olamaz diye düşünüyorum. Gerçi bir şeye başlamak için başka bir şeyin oluşmasını beklemenin doğru olduğunu söyleyemem. Ama ilk adımını atmak için bir bahane arayanlar, baharın tazeliğinden kesinlikle faydalanabilirler.
Evet, sizin de anladığınız gibi bugün baharı sevinçle karşılamak isteyenlere yardımcı olabilecek önerilerden bahsedeceğim. Birazdan öğrenecekleriniz sayesinde belki uzun süredir içinden çıkamadığınız problemlerinize çözüm bulabilir, olaylara farklı açılardan bakarak şimdiye dek göremediklerinizin farkına varabilirsiniz.
İşte güneşin sıcaklığını ta içinizde hissedeceğiniz küçük bahar önerileri:
Yeni Bir Seyahat Noktası Bulun!
Yolculuk yapmak için en uygun mevsimlerden biri olan baharı yeni bir yere giderek karşılayabilirsiniz. Yani hem bahara hem de yeni ufuklara merhaba demek istiyorsanız, kendinize seyahat etmek için zaman yaratmalısınız. Sadece hafta sonu için olsa bile bir şekilde işlerinizi düzene sokmalı, mutluluğa ilk adımınızı yeni yerler görerek atmalısınız. Hem bu seyahat üzerinizde kalan kışın son izleri de silmenize yardımcı olacak, zihinsel ve fiziksel açıdan yenilenmenizi sağlayacaktır. İster tek başınıza, isterseniz de ailenizle birlikte yapacağınız bu yolculuğun size her açıdan iyi hissettireceğinden emin olabilirsiniz.
Daha Çok Hareket Edin!
Tamam, kışın spor yapmak diğer mevsimlere göre daha zor. Bunu kabul ediyorum. Ama artık bahar geldiğine göre, daha çok hareket etmek için kendinizi zorlayabilirsiniz. Arabanızı garaja çekebilir, ayaklarınızı daha çok kullanmaya başlayabilirsiniz. Kapalı spor salonlarının sıkıcı atmosferinden uzaklaşarak; sahillere, parklara, yürüyüş parkurlarına koşabilir, kış boyu aldığınız kilolardan ve tembellikten kolaylıkla kurtulabilirsiniz.
Arkadaşlarınızla bisiklet turları düzenleyebilir, çocukluğunuzdaki gibi oyunlar oynayabilir, baharın tüm coşkusunu içinizde hissetmek için ciğerlerinizi temiz havayla doldurabilirsiniz. Yeri gelmişken, şunu da ekleyeyim. Sakın kendinizi mevsim yorgunluğu bahanesiyle evinize kapatmayın. Şunun şurasında birkaç ay olan mevsimin tadını çıkarmak için dışarıda olabildiğince çok vakit geçirin.
Saçlarınızla Oynayın!
Yeni bir mevsim, yeni bir siz gerektiriyorsa eğer; imajınızda da ufak değişiklikler yapmayı düşünebilirsiniz. Mesela; uzun zamandır aynı olan saç kesiminizi değiştirebilir, yeni imajınızla kendinizi şımartabilirsiniz. Belki de yıllardır uzun kullandığınız saçlarınızı kestirmenin vakti gelmiştir. Ya da sarı saçlarınıza veda edip güneş kadar turuncu saçlarla farklılık yaratabilirsiniz. Emin olun, farklılığın her türlüsü iyidir. Sonuçta; yapmanız gereken şey, biraz cesaretinizi toplamak ve birazcık da risk almak! Hem siz de kendinizden sıkılmadınız mı? Baksanıza, doğa bile farklılaşırken siz neden aynı kalasınız ki?
Dolabınızı Gözden Geçirin!
Bahar demek, kimileri için aynı zamanda yeni eşyalar da demek! Ama ben burada size hemen gidin ve alışveriş merkezlerini talan edin demeyeceğim. Tabii ki ihtiyacınız olan şeyleri alacaksınız. Ama öncelikle elinizde olanları bilmeniz ve bir ihtiyaç listesi oluşturmanız gerek. Buna dolabınızı düzenleyerek başlayabilirsiniz.
Mesela; ilk etapta kışlık kıyafetlerinizi kolileyerek ya da dolabınızın üst raflarına kaldırarak, bahar kıyafetleri için kendinize yer açın. Ardından önceki senelerden elinizde kalan eşyaların neler olduğuna bir bir bakın. Kullanmaya devam edecekleriniz ile kullanmayacaklarınızı birbirinden ayırın. İşte tam da bu noktada, kullanmadığınız eşyalardan para kazanmak için küçük bir araştırma yapın. Bu eşyalarınızı güvenilir internet sitelerine koyarak satışa sunun. Bu konu hakkında detaylı fikir sahibi olmak istiyorsanız, burayı tıklayın. Böylelikle hem dolabınızı temizlemiş olacaksınız hem de yeni kıyafetler almak için elinizi cüzdanınıza atmak zorunda kalmayacaksınız. Eee bahar demek bereket demek! Bakın baharın bereketini hissetmeye başladınız bile!
Yeni Bir Kitap Okumaya Başlayın!
Baharla birlikte mutluluğa da hoş geldin demek için yapabilecekleriniz arasında yeni bir kitap okumak da var. Evet, balkonunuzda ayaklarınızı uzatarak kendinize keyifli okuma saatleri yaratabilirsiniz. Ya da şehir parkına gidip, çimlerin üzerine uzanarak hem doğanın hem de okumanın keyfini aynı anda çıkartabilirsiniz. Tabii, okuyacağınız kitabın bahar kadar ilham verici ve eğlenceli olmasına özen göstermelisiniz. Sonuçta yeni kitaplar hem yaratıcılığınızı hem de bakış açınızı geliştirecek, bunun yanında baharı hak ettiği gibi karşılamak için de iyi bir seçenek olacaklardır.
Yeni Şarkılar Keşfedin!
Bahar moduna girmek ve enerjinizi yükseltmek için yapabileceğiniz şeylerden bir diğeri de kendinize yeni bir çalma listesi oluşturmaktır. Yeni şarkılar keşfederek, müziğin pozitif gücünden faydalanabilir ve baharı çok daha güzel bri şekilde karşılayabilirsiniz. Bunun için biraz araştırma yapmanız yeterli olacaktır. Şimdiye kadar dinlediğiniz bütün şarkıları aklınızdan silip atın ve hafızanıza yenilerini eklemek için hazırlanın. Kenarda köşede kalmış, henüz keşfetmediğiniz ya da dinleyip de güzelliğinin farkına varamadığınız binlerce şarkı olduğunu göreceksiniz. Uzun lafın kısası, yeni melodilerle birlikte yeni umutlara doğru yol almaya başlayın.
Kendinize Bir Şeyler Katın!
Örneğin, bir spor kursuna yazılın. Tenis öğrenin, tırmanış gruplarına katılın, dans kursuna gidin ya da yeni bir dil öğrenin. Kendinizi hangi alanda geliştirmek istiyorsanız, o alana doğru yönelin. Hep ertelediğiniz, ama istediğiniz bir şeyi yapmak için artık adım atın. Geçen her günün ömrünüzü azalttığını ve yaşamın bir şeyleri ertelemek için yeterince uzun olmadığını anlayın. Bu dediklerimi yapmak için zamanınızın olmadığını düşünmeyin. İstediğiniz her şey için vakit yaratma özgürlüğüne sahip olduğunuzu ve yeni bir şeyler öğrenmenin hayatınızdaki birçok şeyden daha önemli olduğunu bilin.
Türünüz Dışındaki Canlılarla Daha Çok Vakit Geçirin!
Hem baharı hem de mutluluğu gerektiği gibi karşılamak istiyorsanız, türünüz dışındaki canlılarla daha çok vakit geçirmelisiniz. Mesela; balkonunuza yeni çiçekler, yeni bitkiler dikebilir, bir evcil hayvan edinmeyi düşünebilirsiniz. Ya da sokak hayvanları için bir şeyler yapabilir, onlara barınak ve yiyecek sağlamak için uğraşabilirsiniz. Hem bitkilerin hem de hayvanların size sevgiyle karşılık verdiğini gördükçe durumdan mutlu olacak, baharın mucizevi etkilerini daha çok hissetmeye başlayacaksınız.
Daha Çok Yardım Edin!
En yakınlarınızdan başlayarak, etrafınızdaki herkes için iyi bir şeyler yapmaya çalışın. Arkadaşınızın mutlu olmasına, kardeşinizin iş seçimine, sokakta gördüğünüz minik kedinin yaşamasına yardım edin. Boş zamanlarınızda huzur evlerine gidip, buradaki yalnız insanlarla muhabbet edin. Sadece konuşarak bile birilerinin hayatında büyük mutluluklar yaratabileceğinizi aklınızdan çıkarmayın. Kimsesiz çocukları ziyaret edin, onlar için yardım toplayın. Ne kadar çok kişiye yardım ederseniz, mutluluğunuzun o kadar artacağını ve etrafınızdaki sevgi çemberinin o kadar büyüyeceğini bilin. Hayır, size Pollyanna olun demiyorum belki; ama elinizden geldiği kadar yardımsever olmaya uğraşabilir, dünyayı daha yaşanılabilir hale getirmek için çalışabilirsiniz diye düşünüyorum. Sizin de benimle aynı fikirde olduğunuzu umut ediyorum.
Dijital Detoks Yapın!
Dijital dünyayı belki hayatımızdan tamamen çıkartamayız, ama bu dünyanın bizden çaldıklarını biraz da olsa azaltabiliriz. Ekranlara yapışarak harcadığımız enerjiyi ve zamanı kendimize ayırarak, gerçekten yaşadığımızı hissedebiliriz. Evet, diyorum ki dijital detoks yapmalıyız. Baharın gelişini kutlamak, etrafta yaşanılanları gözlemleyebilmek için kafamızı ekranlardan başka yönlere çevirmeliyiz. En azından haftanın bir gününü telefonunuz ya da bilgisayarınız olmadan geçirmeye çalışın. Dijital dünyanın sizi gerçek yaşamdan ne kadar uzaklaştırdığını ancak bu şekilde anlayabilirsiniz.
Evet, yenilenen mevsimle birlikte siz de yenilenmek istiyorsanız; yukarıdaki önerilerle hayatınızda bir takım değişiklikler yapmaya başlayabilirsiniz. Başlangıç demişken, burada çok sevdiğim bir sözü sizinle de paylaşmak isterim. Başarılı yazar Zig Ziglar demiş ki “Başlamak için mükemmel olmak zorunda değilsin, fakat mükemmel olmak için başlamak zorundasın.” Bahar, başlamak için kesinlikle mükemmel bir zaman, ne dersiniz sizce de öyle değil mi?