Prof. Dr. Şenol Babuşcu 10Haber’de kaleme aldığı yazısında, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) 2022 yılında aldığı sadeleşme kararını değerlendirdi. Babuşcu yazısında, TCMB’nin Haziran 2022’de yabancı para yükümlülükleri için TL cinsinden menkul kıymet tesisi uygulamasını anımsattı.
Uygulamaya ilişkin tebliğ ile yabancı para yükümlülüklerine karşılık Merkez Bankası nezdinde bulundurulan TL cinsinden menkul kıymetlerin usul ve esaslar düzenlendi.
Merkez Bankası tebliğde belirlenen kuruluşlarda döviz cinsinden mevduat/katılım fonu ve kıymetli maden depo hesapları menkul kıymet tesisine tabi yükümlülükler sınıfını oluşturdu.
Merkez Bankası Sadeleşme Adımları Atıyor
Babuşcu yazısında, tebliğde daha sonra zaman zaman yapılan değişikliklerle yükümlülüklerin daha çok sıkılaştırıldığını ve kapsamının genişletildiğini hatırlattı.
Şimdi ise Merkez Bankası’nın bankalar üzerindeki sıkılaştırıcı önlemlerinin yerini sadeleşme adımları almaya başladığına işaret etti.
Alınan sadeleştirme kararlarına dikkat çeken Babuşcu, kararların sonucunun ne olacağına ilişkin tahminlerini paylaştı.
Kararların menkul kıymet tutma şartlarını büyük ölçüde kaldırarak bankaların üzerindeki mali ve operasyonel yüklerin hafifletildiğini belirtti.
Hazine’nin Borçlanma Maliyetleri Artabilir
Bankaların yeni menkul kıymet alma zorunluğundan kurtulmasının ötesinde ellerindeki tahvillerin belli bir bölümünün boşa çıkmasının sağlandığını vurguladı. Bu durumunsa menkul kıymet portföyünü azaltmalarına olanak sağladığını ekledi.
Babuşcu, Devlet İç Borçlanma Senetleri’ne (DİBS) bankalardan gelen talebin düşmesinin Hazine’nin borçlanma maliyetlerinde artışa yol açabileceğine dikkat çekti.
Bunun bankalar tarafından olumsuz sonucu olduğunu da belirterek, bankaların ellerinde tuttukları sabit faizli DİBS stokunun değerlenmesinden zarara uğrayabileceğini bildirdi.
Kredi Artışı Enflasyonu Körükleyebilir
Bankaların kredi verme olanaklarında artış olacağını savunarak, DİBS’lere yaptıkları zorunlu kaynağı kredi vermede kullanabileceklerini öngördü.
Buna karşılık kredi artışının enflasyonu yeniden körükleyebileceğini de söyleyen Babuşcu, kullandırılan kredilerin geçmişte olduğu gibi döviz, altın gibi araçlara gidebileceği konusunda uyardı.
TL mevduatının payını artırmak için bankalara getirilen dönüşüm hedeflerinin yükseltilmesinin, Merkez Bankası’nın TL mevduat faizlerinde son dönemde yaşanan düşüşü istemediğinin göstergesi olarak yorumladı.
Söz konusu kararla gelecek günlerde mevduat faizlerinin yeniden yükselebileceğini öngören Babuşcu, TL mevduat faizlerinin yatırımcılara cazip gelecek düzeyde olması gerektiğini belirtti.