Avrupa Birliği Komisyonu, kabul ettiği 2024 Genişleme Paketi kapsamında yayımladığı Türkiye raporuyla dikkat çekti. Açıklamada AB’nin bugün yıllık paketini kabul ettiği ve Arnavutluk, Bosna-Hersek, Kosova, Karadağ, Kuzey Makedonya, Sırbistan, Gürcistan, Moldova Cumhuriyeti, Ukrayna ve Türkiye’nin AB’ye katılım yolundaki durum ve ilerlemelerinin ayrıntılı bir değerlendirmesini sağladığı belirtildi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, şu ifadeleri kullandı:
“Gergin jeopolitik bağlam, kıtamızın demokrasi ve hukukun üstünlüğü değerleri altında yeniden birleşmesini tamamlamamızı her zamankinden daha zorlayıcı hale getiriyor. Son yıllarda yeni Üye Devletleri entegre etme yönünde büyük adımlar attık. Ve genişleme yeni Komisyon’un en önemli önceliği olmaya devam edecek.”
Genişleme sürecinin liyakate dayalı olmaya devam ettiği ve her bir ortağın kaydettiği nesnel ilerlemeye bağlı olduğu aktarılırken Türkiye’nin raporlama döneminde bazı ilerlemeler kaydettiği belirtildi.
“Türkiye, Avrupa Birliği için önemli bir ortak ve aday ülkedir. Nisan 2024’te Avrupa Konseyi, AB’nin Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortama ve Türkiye ile iş birliğine dayalı ve karşılıklı olarak faydalı bir ilişkinin geliştirilmesine yönelik stratejik ilgisini yineledi. Bu bağlamda Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs çözüm görüşmelerinin yeniden başlatılmasına ve ilerlemeye AB-Türkiye iş birliğini daha da artırmada özel önem verdiğini vurguladı.” denildi.
Türkiye ile katılım müzakerelerinin, Avrupa Konseyi Sonuçları doğrultusunda 2018’den bu yana durma noktasında olduğu söylenirken “AB’nin demokratik standartların, hukukun üstünlüğünün, yargının bağımsızlığının ve temel haklara saygının sürekli kötüleşmesiyle ilgili ciddi endişeleri ele alınmamıştır.” ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan Türkiye, Suriye ve diğer ülkelerden gelen 3,6 milyon mülteciye ev sahipliği yapma yönündeki olağanüstü çabalarını sürdürdüğü bilgisi paylaşıldı.
Ekonomik açıdan Türkiye, 2023’te 206 milyar Euro’yu aşan ticaret hacmiyle AB’nin beşinci büyük ticaret ortağı oldu. “Türkiye işleyen bir piyasa ekonomisi kurmada oldukça ilerlemiştir ve raporlama döneminde bazı ilerlemeler kaydetmiştir.” diyen Avrupa Komisyonu, Çok daha sıkı bir para politikası duruşuna doğru hoş bir geçişin dış dengesizlikleri azaltmaya yardım edip iç talebi yumuşattığını kaydetti.
Değerlendirmeye göre enflasyonist baskılar ve enflasyon düşse de çok yüksek kaldı. İstihdam arttı, ancak işgücü piyasası hala önemli yapısal zorluklarla karşı karşıya.
Bazı konsolidasyon önlemlerine rağmen bütçe açığı kısmen deprem sonrası yeniden yapılanma harcamaları nedeniyle arttı. Hala önemli zorluklarla karşı karşıya olan bankacılık sektörü ise değişen politika ortamına nispeten sorunsuz bir şekilde uyum sağladı.
Yetkililer iş ortamını iyileştirmek için adımlar attı, ancak şeffaflık ve öngörülebilirlik bir endişe olmaya devam etti. Piyasa ekonomisinin işleyişini iyileştirmek için Türkiye özellikle şunları yapmalı:
Dezenflasyon süreci kesin olarak kurulana kadar sıkı bir para politikası duruşunu sürdürmeli,
Bütçe açığını daha da azaltmak için harcama tarafında herhangi bir gelir aşırı performansını ve mali tamponları kullanmalı,
Fiyat belirleme mekanizmalarına devlet müdahalesini azaltarak, rekabeti bozan devlet yardımlarını önleyerek ve devlet yardımı şeffaflığını artırarak iş ortamını daha da iyileştirmeli.