Herkesin kabul etmesi gereken bir şey varsa, elektrikli otomobillerin bundan 5 ile 7 sene öncesine kadar gerçek amacını sunamaması. Hibrit kısmı tamamı elektrikli araçlara göre biraz daha basit. Toyota ve Nissan’ın liderliğinde giden hibriti bir yardımcı olarak görebiliriz. Full elektrikliler ise pillerin yerleşimi, kapasitesi gibi durumlarda, yakın zamana kadar oturtulmamıştı.
Audi’nin iyi bir Ar-Ge ve mühendislik çalışmalarıyla, ilk olarak markanın E-Tron’u piyasaya sürüldü. O bir SUV araç ve beklenin fazlasını vermeye hazır. Diğer firmaların bazı hataları, sistemi oturtturamaması gibi faktörleri Audi, iyi analiz etti. Sonucunda da fazla söz bırakmayan E-Tron geldi.
E-Tron’un dış yapısı beğenildi mi?
Birkaç kaynak ve araç hakkında konuşulan forumlardan, çok beğenildiğini anlıyoruz. Kimisi Audi’nin artık bu yüz hatlarının eskidiğini ve yakın zamanda tazelenmesi gerektiğini düşünüyor.
Bize göre Audi’nin tamamı elektrikli 4×4’dü alımlı bir yapıya sahip. Biraz daha keskinleşen farların LED’lerin çıkışını yapan firmada, sevilecek cinste duruyor. Artı olarak Matrix Lazer gibi son teknoloji aydınlatmaların eklenmesi de görünüme katkı yapıyor.
Audi E-Tron’un en çok ses olaylarına dikkat edildi.
Standart fosil yakıtlı araçlarımız yol sesi, rüzgar sesi veya kabin içerisindeki “tıngırtı” gibi belirsiz seslere son dönemlerde pek rastlanmaz. Tabi bunu premium kalitedeki araçlar için söylüyoruz. Tamamı elektrikli de ise anlattığımız sesleri bastıran bir motor çalışmadığı için, mühendisler ses kesmede ihtisas yaptılar.
İç kısımdaki deri, kullanılan yumuşak malzemeler gibi kısımlarda kalite, Audi E-Tron için en iyisi olacak şekilde imal edilmiş. Asıl iş aracın tamamen sessiz ortamında yol ve rüzgar sesini aldırmamak. Onun için yalıtım malzemelerinde kalite kadar onu ne miktarda kullandığınızda önem arz ediyor. E-Tron içerisinde çok uğraşılan sessizlik sağlanmış ve takdir de görmüş.
Aud E-Tron ağır bir araç olmasına karşı bu, size yansıtılan bir durum değil.
Elektrik motorlarının hiç bir şey yapmasanız dahi tetikte bekleyen bir aşırı torku var. Audi, aracını her durumda hızlı kılmak amaçlı, her bir aksı besleyecek elektrik motorları koymuştu. Piller, araç tabına maksimum ağırlık dengesi için kusursuzca yerleştirilmiş ve gönderilen enerji sonrasında E-Tron’un 420 beygir üretilmesi sağlanmıştı.
Anlattığımız model aslında kompakt sayılabilir ama batarya ağırlıkları sayesinde 2.5 tona varan kilolara ulaşıyor. Kilolu oluşu onun 5.4 saniyede kalkmasına da engel değil.
İlginizi Çekebilir :
Öte yandan eskiden tüm elektrikli araçların ortak sorunu olan pil doldurma hızı, artık bir sorun değil. Enerji şirketleri zaten özellikle Avrupa ülkelerinde istasyonlar her geçen gün artırıyor. İnsanların bu kısımlarda fazla bekletilmemeleri gerektiğini bilen Audi, %80’lik dolumu 30 dakikada hallediyor. 115 kW’lık şarj cihazlarında aldığınız bu süre, 11 kW’lık ev tipi fişlerde 8.5 saate kadar sürüyor. Haliyle bu da insanlar tarafından çok sevilmiş.
Kısaca Audi’nin dünyadaki ilk elektrikli aracının bıraktığı izlenim çok güzel. Yorumların bazılarında ise “bugün böyleyse ileri de nasıl olacak” gibi övgü cümlelerini kurduruyor. EPA standartlarında tek dolumla 328 km gidebilen lüks, sessiz ve teknolojik E-Tron için sizin yorumlarınız nelerdir.
