
Son Dünya Ekonomik Görünümü raporundaki karamsar tahminleriyle dikkat çeken IMF, küresel ekonominin Büyük Buhran’dan bu yana en kötü gerilemeyi kaydedeceği yorumuyla gündeme gelmişti.
Koronavirüs salgınını nadir bir felaket olarak nitelendiren kurum, pandeminin çok sayıda insanın ölümüne yol açtığını, ülkelerin aldığı karantina gibi önlemlerle dünyanın dev bir kilitlenme içinde olduğunu söylemişti.
Yaşananlar; Uluslararası Para Fonu’nun Ocak ayındaki görünümünün büyük ölçüde değişmesine yol açtı.
Son üç ay içindeki değişikliğin boyutu her alanda açıkça hissedilirken bu ayki sayısında IMF Ocak ayındaki aşağı yönlü revizyonlarını arattı.
Ocak’ta küresel büyüme tahminlerini 2019 ve 2020 için sırasıyla yüzde 2,9 ve yüzde 3,3’e düşüren kurum, yeni güncellemesinde küresel büyümenin 2020’de yüzde eksi 3’e düşeceğini bildirdi.
2021 yılında kayda değer toparlanma öngörülse de 2020 tahminlerinin büyük bölümünün daralma yönünde olması endişeleri artırdı. Örneğin yüzde eksi 8 büyüme öngördüğü İspanya’nın 1936’dan bu yana en sert daralma ile karşılaşabileceğini kaydetti.
Bu noktada IMF’nin Asya için tahmini de çarpıcıydı ki kurum Asya’nın koronavirüs nedeniyle 60 yıldır ilk kez hiç büyüme kaydetmeyeceğini öngördü.IMF Direktörü Chang Yong Rhee yayınladığı blog yazısında, bunu benzeri olmayan bir kriz olarak nitelendirerek küresel finansal krizden daha kötü olduğunu ve Asya’nın bağışık olmadığını belirtti. 2020 büyüme beklentileri hakkında büyük bir belirsizlik varken koronavirüsün bölge üzerindeki etkisinin şiddetli ve benzersiz olacağını aktardı.
Asya’daki büyümenin 2020’de yüzde sıfır olmasının beklendiğini belirterek rakamın küresel finansal kriz sırasındaki yüzde 4,7 ve Asya finansal krizi sırasındaki yüzde 1,3 dahil neredeyse 60 yılın en kötü büyümesi olduğunu söyledi.
Aşağıdaki tabloda da görüldüğü gibi Asya, 1960’lardan bu yana yani neredeyse 60 yıldır 2020 tahminindeki kadar çarpıcı bir düşüş yaşamadı.
Asya çapındaki ülkeler için yapılan aşağı yönlü revizyonların dışında Asya’nın görünümünü şekillendiren iki temel faktörden bahsedildi. Bunlardan bir tanesi 2020’de yüzde 3 daralması beklenen küresel ekonomiydi ki ABD’nin yüzde 6,0 ve Avrupa’nın da yüzde 6,6 ile Asya’nın önemli ticaret ortaklarının keskin bir daralma yaşaması bekleniyor.
İkincisi ise Çin’in yavaşlaması. Çin büyümesinin 2019’daki yüzde 6,1’den 2020’de yüzde 1,2’ye düşmesi beklenirken bu küresel finansal kriz sırasında Çin’in büyüme performansıyla keskin bir
tezat oluşturdu.
Çünkü Çin 2009’da GSYİH’nin yaklaşık yüzde 8’in civarında önemli finansal uyarıcısı sayesinde çok az değişimle yüzde 9,4 büyümüştü. IMF Direktörü bu kez böyle büyük bir teşvik bekleyemeyeceklerini, dolayısıyla Çin’in 2009’daki gibi Asya’ya yardım edemeyeceğini aktardı.
2021 için Asya beklentisi belirsiz olsa da güçlü göründüğünü de söyledi. Bölgenin pandeminin farklı aşamalarını yaşadığı, Çin’in işe geri dönmeye başladığı, diğer ekonomiler sıkı karantinalar uyguladığı ve bazılarının da ikinci bir virüs dalgası deneyimlediği söylendi. Hal böyleyken 2021 büyümesinin virüsün yayılmasına ve politikaların nasıl tepki verdiğine bağlı olduğu vurgulandı.