Ankara Sanayi Odası(ASO) Başkanı Seyit Ardıç, ASO Nisan ayı Meclis toplantısında ekonomi gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Ardıç, enflasyonun düşürülmesi ve belirsizliklerin giderilmesi için politika faiz artışına razı olduklarını ancak gelinen noktada enflasyonun düşmediği gibi yabancı sermayenin de gelmediğini söyledi.
Seyit Ardıç, ekonomik yapıda ortaya çıkan belirsizlikler nedeniyle sanayicinin üretim gücünün azaldığını belirterek, buna rağmen enflasyonun azaltılması için politika faizi artışına razı olduklarını ifade etti.
Parasal Sıkılaşma Mesajı
Parasal sıkılaştırma politikalarında beklenen sonuç alınamadığına vurgu yapan Ardıç, “Ekonomimiz mevcut durumda aynı anda hem yüksek faiz hem de yüksek enflasyon kıskacında kalmıştır. Bu süreç uluslararası piyasalarda rekabet gücümüzü aşındırmaktadır.” diye konuştu.
ASO Başkanı Ardıç, krediye ulaşım zorluğu yanı sıra ticari kredi kartı limitlerinin sınırlandırılmasının sanayicileri daha da zor durumda bıraktığını belirtti. Ticari kredi kartlarının enflasyon artırıcı bir etkiden daha ziyade arz tarafına katkısı olduğundan enflasyonu düşürücü bir etkiye sahip olduğunu savundu.
Krediye ulaşmanın zor olduğu bu dönemde, vergi borçlarının ertelenmesinin ya da taksitlendirilmesinin, reel sektörün üretime devam edebilmesi ve ayakta kalabilmesi için hayati öneme sahip olduğunu sözlerine ekledi.
Sanayicinin Vize Sorunu
Ardıç birçok sanayicinin vize alamadığını belirterek, ihracatta sıkıntı yaşandığını söyledi. Sanayicinin yeni pazarlara açılamadan, fuarlarda ürünü sergileyemeyip pazarlayamadan bu hedefe nasıl ulaşmasının beklendiğini kaydeden Ardıç, “Artık vize sorunumuz finansman sorununun çok daha önüne geçti” açıklamasında bulundu.
‘Yüksek Faiz Yabancı Sermayeyi Çekmiyor’
Ardıç, Merkez Bankası tarafından uygulanan yüksek faiz seviyesinin yabancı sermayeyi çekmediği gibi enflasyon dinamikleri üzerinde de olumsuz bir etkiye neden olduğunu öne sürdü. İstikrarlı kur ve düşük enflasyon ortamının oluşmasının uzun vadeli yabancı sermaye girişleri için kritik önem taşıdığının altını çizdi.
İşsizliğin tek haneye gelmesinin önemine vurgu yapan Ardıç, buna karşılık üretilen beşeri sermayenin doğru kullanılamadığını, Türkiye’nin üniversiteye gidilmeyince cahil kalınacağına inanan tek ülke olduğunu belirtti.