Türk-Alman Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aykut Kibritçioğlu’nun yaptığı yeni araştırma, Türkiye’deki maaşların hızla asgari ücret seviyesine yaklaştığını ve bu durumun gelir dağılımında ciddi sorunlara neden olarak ekonomik refahı tehdit ettiğini ortaya koyuyor. Araştırma, enflasyonun etkisiyle asgari ücretin artırıldığını, ancak diğer maaş gruplarının bu artışa ayak uyduramadığını gösteriyor.
kolayca yatırım yapın
Araştırma, kamu çalışanları, akademisyenler, imalat sanayi işçileri ve SGK emeklileri gibi farklı gelir gruplarının maaşlarının asgari ücretle ve kişi başına düşen milli gelirle (GSYİH) ilişkisini inceledi.
Sonuçlar, 2000’li yıllardan itibaren maaşların asgari ücret seviyesine yaklaştığını, bazı durumlarda bu seviyenin de altına düştüğünü gösteriyor. Bu durumun özellikle emeklileri, imalat sanayi çalışanlarını ve kamu çalışanlarını olumsuz etkilediği vurgulandı.
Prof. Dr. Kibritçioğlu, bu sorunun çözümü için “çoklu asgari ücret sistemi” gibi yenilikçi politikalar önerdi. Bu sistemi farklı unvanlar ve gerekli vasıflar için farklı asgari ücretlerin belirlenmesini ve bu ücretlerin enflasyon ve ekonomik büyümeye göre düzenli olarak güncellenmesini içerdiğini belirten Kibritçioğlu, sendikal hakların güçlendirilmesi gerektiğini, çalışanların daha adil bir ücret pazarlığı yapabilmesi için sendikaların daha etkin hale getirilmesi gerektiği ifade etti.
Araştırma, Türkiye’de geniş bir kesimin ekonomik refahını artırmak ve gelir dağılımını iyileştirmek için köklü değişikliklerin yapılması gerektiğini savunuyor. Asgari ücretin yanı sıra diğer gelir gruplarının da hak ettikleri düzeyde gelir elde edebilmeleri için atılacak adımların, daha sürdürülebilir bir ekonomik yapının inşası açısından büyük önem taşıdığı belirtildi. 2024 yılı itibarıyla asgari ücrete yüzde 40 oranında artış yapıldı ve net 17 bin 2 TL, brüt 20 bin 2 TL olarak uygulanıyor.