İsviçre merkezli sigorta şirketi CelsiusPro’nun CEO’su Jonathan Barratt, yatırımcıların bir fırsat oluşması halinde dipten bakır alması gerektiğini söyledi. Barratt, yenilenebilir enerji alanındaki yetersiz arz ve yüksek bakır talebine atıfta bulunarak, “2023 ve 2024 için bakış açımız şu: bakır fiyatları düştüğünde, bu portföyünüzde olması gereken bir şey.” açıklamasında bulundu.
Barratt, yeterli arz olmadığını ve yenilenebilir enerji kaynaklarına bakıldığında, bakırın önemli bir bileşen olduğunu belirtti. Her fırsatta dipten alım yapılması önerisinde bulundu. Dünya halihazırda, Güney Amerika’daki yüksek talep baskıları ve zorlu arz akışlarından kaynaklanan küresel bir bakır kıtlığıyla karşı karşıya.
Uluslararası Enerji Ajansı tarafından hazırlanan bir rapor, 2021′de elektrikli araba satışları iki kattan fazla artarak dünya genelinde toplam EV sayısının yaklaşık 16,5 milyon çıktığını gösteriyor.
Bakır vadeli işlemleri, yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 8,34 artışla 4,13 dolardan işlem görüyor. Demire dair görüşünü de paylaşan Barratt, değerli metalin ton başına 115 ila 110 dolar arasında işlem görmeye hazır olduğunu tahmin ediyor.
Çin’deki düzenleyici kısıtlamalara atıfta bulunan analist, 60 milyon ton olan demir cevheri stokunun 120 milyon tona düşebileceği uyarısında bulundu. Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu (NDRC), demir cevheri piyasası fiyatlarının denetimini güçlendirmek için yasa dışı faaliyetlere yönelik düzenlemelerin artacağını bildirmişti.
Barratt, bunun bir sonucu olarak, Çin limanlarında oluşan envanterde önemli bir düşüş görülebileceğini söyledi. Küresel ham çelik üretimi için düşen fiyatların, demir cevheri fiyatlarının düşmesine katkıda bulunabileceği tahmin ediliyor.
Commonwealth Bank of Australia’nın Madencilik ve Enerji Ürünleri Araştırma ekibinin yöneticisi Vivek Dhar, günlük bir notta, çelik üretiminin, demir cevheri ve taş kömürü için ana talep faktörü olduğuna dikkat çekti. Küresel ham çelik üretiminin geçen ay yıllık bazda düştüğünü hatırlatan Dhar, bunun çelik üreticilerinin çoğunun üretimindeki düşüşünden kaynaklandığını söyledi.
Barratt’a göre Çin düzenlemeleri, elektrikli araç pillerinin önemli bir bileşeni olan lityum fiyatlarını da etkiliyor. Düzenlemeler nedeniyle lityum arzının onda birinin Çin’den çıkabileceğini belirtti. Çin geçen yıl Avustralya ve Şili’nin ardından dünyanın en büyük üçüncü lityum üreticisi haline geldi.