
Altın fiyatları geçen haftayı oldukça hareketli geçirdi ve kazançlarının büyük kısmını korudu. ABD’nin en büyük bankası JP Morgan ise altının ons fiyatının 12 ay içinde 4000 dolara ulaşacağını tahmin etti.
Ons altın fiyatı yeni haftanın ilk işlem gününde TSİ 10:55 sularında yüzde 0,44 yükselişle 3325 doların üstünde seyrederken, gram altın aynı dakikalarda yüzde 0,35 yükselişle 4191 liranın üstünde bulunuyor.
Ekonomist Candaş Atalay ise NTV Para’ya yaptığı açıklamada, fiyatlar üzerindeki güncel etkenleri sıraladı. Devamında da altının gidecek daha çok yolu olduğunu vurguladı.
Altın fiyatını artık kuyumculuk sektörünün belirlemediğine dikkat çeken Atalay, kurumsal yatırımcıların, fonların ve merkez bankalarının fiyatı belirlediğini söyledi. Bu kurumların satın alırken, herhangi bir fiyat beklentisi olmadığını da vurguladı.
Bu eğilimlerin altın fiyatlarını ciddi bir yükseliş eğilimine soktuğunu söyleyen Atalay, “Şu an bütün rüzgar altının arkasında diyebiliriz. Özellikle ABD dolarındaki son derece belirsizlik ve ciddi manada rezerv saklama ve değer yitirme bakımından dünyada belirsizliklere yol açıyor olması ve bununla birlikte küresel ticaret savaşlarının sürekli artarak devam ediyor olması ve her şeyden önemlisi dünyada hükümetlerin artan borçları ve bu borcun artık ciddi manada sürdürülemez boyuta ulaşması altına olan talebi son derece artırdı diyebiliriz,” dedi.
Son yıllarda dünyada topraktan çıkan altının yüzde 25’ini merkez bankalarının tek başına aldığına da vurgu yapan ekonomist, bunun altın fiyatlarındaki yükselişi tetikleyen en ciddi unsur olduğunu ifade etti.
Altının hâlâ gidebilecek çok yolu olduğunu düşünen ekonomist, Asya dışında artık Batılı yatırımcıların da yüzünü altına döndüğünü söyledi.
Hükümet borçlarının yüksek seyrettiği sürece ve jeopolitik risklerin giderek karmaşık hale gelmesiyle rezervlerde artarak, değerini de artırmaya devam edeceğine dikkat çekti.
2025 yılının 3700 dolar etrafında şekilleneceğini tahmin eden Atalay, yılın son çeyreğinde FED’in faiz indiriminin de eklenmesiyle 4000 dolar seviyelerinin ulaşılabilir hale geleceğini öngördü.