
Altın fiyatlarında gerçekleşen güçlü yükseliş ve gelecek dönemlere ilişkin olumlu beklentiler, yatırımcıların sarı metale olan ilgisini daha da artırdı. Bu süreçte bazı yatırımcılar fiziki altın, altın sertifikası veya altın fonu arasında seçim yapmakta zorlanıyor.
Midas tarafından hazırlanan çalışmaya göre merkez bankalarının alımları, dedolarizasyon eğilimi, jeopolitik riskler ve ABD Merkez Bankası’nın faiz indirimleri altın fiyatlarını yeni zirvelere taşıyor.
Bu süreçte doğal olarak yatırımcılar portföyüne altın eklemek istiyor. Yatırım yollarının çeşitlendiği süreçte fiziki altın hala bir seçenek olarak görülse de saklama ve komisyon derdi yatırımcıların soru işaretini artırıyor.
Sertifikaların Cazibesi Ne?
Uzmanlar sertifikalarının cazibesinin inkar edilemeyeceğini, hızlı al-sat, düşük tutarlarla biriktirme imkanı ve fiziki saklama zahmetinin olmaması nedeniyle öne çıktığını vurguluyor.
Tarihsel olarak fiziki gram altın ile sertifika arasında fark yüzde 6 civarında seyrederken son dönemde bu oran yüzde 23’e kadar yükseldi. Yani piyasada 1 gram altın 5010 TL iken aynı gramı sertifika üzerinden almak için 6130 TL ödenmesi gerekiyor.
Pahalı Altına Yatırım
Yatırım yaparken asıl belirleyici olan giriş maliyeti sertifika tarafında soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Altın yükselirken sertifikada ödenen yüzde 23’lük prim, olası getiriyi törpülüyor.
Altın sertifikası pratiklik açısından avantajlı olsa da şu anki fiyat makasıyla bakıldığında altına değil, aslında “pahalı altına” yatırım yapılmış oluyor.