
Şu ana kadar koronavirüs nedeniyle 7 bin 392 vatandaşının kaybeden Almanya, salgını yönetme konusunda diğer ülkelere örnek olabilecek bir yol izlese de son açıklanan makro veriler bu ülkenin de ekonomik anlamda olumsuz etkilendiğini gösteriyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Başkanı Guy Ryder, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Almanya’nın krizle mücadelesini takdir ettiklerini belirtti. Fakat bu hafta açıklanan verilere baktığımızda Almanya’da sanayi üretimi ve fabrika siparişlerinin son 30 yılın en büyük düşüşünün kaydettiğini görmekteyiz.
Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK) tarafından yapılan bir anket sonucuna göre, ülkede yer alan firmaların yaklaşık %80’i gelir düşüşü bekliyor. Genel beklenti ise iş aktivitelerinin çok kritik bir durumda olduğu yönünde.
DIHK’nın yaptığı araştırma anketine göre şirketlerin %60’ı düşük talepten şikayet ediyor.
10 binden fazla şirketin yanıtlarından derlenerek oluşturulan anket sonuçlarına göre Alman firmalarının %43’ü iptal edilen siparişlerden dolayı mağduriyetlerini dile getirdi. %60’ı düşük talepten olumsuz etkilenirken, %80’i gelirlerinin düşmesine kesin gözüyle bakıyor.
Almanya’daki şirketlerin neredeyse yarısı sosyal mesafe kuralları gereği Mart ayında tamamen kapanmıştı. Nisan ayının sonunda ülkede kısıtlama kurallarının gevşetilmesi ile birlikte birçok iş yeri yeniden faaliyetlerine başladı.

DIHK Başkanı Eric Schweitzer, firmaların üretime yeniden başlamak istediğini fakat bir taraftan da sağlığı koruma sorumluluğu gereği maliyetlerinin yükseleceğine dikkat çekti. Bu süreçte yeni bir güven altyapısı oluşturarak krizin hep birlikte atlatabileceğinin altını çizdi. Fakat Covid-19 pandemisi nedeniyle firmalarda ekonomi anlamında derin izler kalacağını da vurguladı.
Ankete katılan şirketlerin %80’i 2020 yılının geri kalanında satışlarının düşmesini bekliyor. Şirketlerin üçte biri 2021 yılında eski konumlarına ulaşacaklarını düşünürken, bu durumun asla gerçekleşmeyeceğini ve normalleşmenin çok daha uzun süreceğini düşünen bir kesim de mevcut.
Özellikle seyahat acenteleri, tur şirketleri, restoranlar, barlar, oteller olmak üzere turizm sektöründe yer alan her üç şirketten birinin iflas etmekten korktuğunu bildirmiş.
Federal İstatistik Ofisi, Mart ayında Almanya’da yerli ve yabancı geceleme sayısının %53 oranında düştüğünü bildirdi. 15.2 milyona gerileyen konaklama sayısının, 1992 yılından bu yana gerçekleşen en sert kayıp olduğu ifade edildi.
Gıda ve perakende sektöründe kısmen iyileşme bekleyen DIHK Başkanı, son açıklanan verilerin yine de iç açıcı olmadığını ifade etti. Bu süreçte iflas dalgasının başlamaması için küçük ve orta ölçekli şirketlere hibe fonu sağlanması tavsiyesinde bulundu.
Salgından en fazla etkilenen firmalardan biri olan Siemens, Zor Zamanlarda Sağlam Performans, başlıklı raporunu yayımladı.
Elektrikli ve beyaz eşya endüstrisinin yanında, enerji ve sağlık sektöründe de faaliyet gösteren Siemens, önümüzdeki aylarda karlılığının ılımlı şekilde düşmesini bekliyor. 8 Mayıs’ta yayımladığı raporda ikinci çeyrekte siparişlerinin düştüğünü açıkladı.
Daha önce belirledikleri büyüme hedeflerinden vazgeçen Avrupa devi isim, salgın süresince bazı tesislerinde üretime devam etse de sipariş kaybından kurtulamadı. İcra Kurulu Başkanı Joe Kaeser, çok büyük bir belirsizlik olduğu için bu olumsuz tablonun ne kadar süreceğini bilmediklerini söyledi.
Tüm operasyonları etkilenen Siemens’te, hissedarların net karı %64 oranında düşüş gösterdi. Grup siparişleri %8 düşüşle 15,15 milyar Euro’ya gerilerken, sanayi sektörü için faaliyet karında da %18’lik kayıp meydana geldi.
Genel merkez Münih’te olan Siemens yetkilileri, yine de şu an içinde bulundukları durumun korktuklarından daha iyi olduğunu ifade etti. İkinci çeyrekte yeni siparişlerde %9, gelirde %1 oranında azalma olduğu açıklandı. Diğer yandan dijital endüstri tarafındaki gelirin çok fazla etkilenmediği ve 14,23 milyar Euro seviyesinde olduğu bildirildi.