Hollanda merkezli çok uluslu profesyonel hizmetler ağı KPMG ve Avrupa Aile Şirketleri Derneği (EFB) iş birliği ile gerçekleştirilen “8. Avrupa Aile Şirketleri Barometresi” adlı araştırma çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Söz konusu araştırmaya 1613 aile şirketi yöneticisi 27 farklı Avrupa ülkesinden katılırken, 28 aile şirketi yöneticisi ise Türkiye’den katılım gösterdi.
Araştırmanın sonuçlarına göre, son 1 yıl içinde yurt dışı faaliyetlerini artıran Türk aile şirketlerinin oranı %64’e yükseldi. Bu oran Avrupalı aile şirketleri için ise %37 olarak ölçüldü. Bununla birlikte araştırmaya Türkiye’den katılan şirketlerin %19’u gelecek yıl uluslararası faaliyetlerini daha da artırmayı planlıyor. Avrupalı şirketlerin %13’ü ise aynı hedefi kendileri için belirlemiş görünüyor.
Karlılık koruma oranlarına göre incelendiğinde; Türkiye’deki şirketlerin %75 ile %49 karlılık oranına sahip olan Avrupalı şirketleri geride bıraktığı görüldü.KP Law Kurucu Ortağı Avukat Onur Küçük, yaptığı değerlendirmede Avrupa’daki genel ortalamaya göre katılımcıların %62’sinin şirketlerin geleceğine güçlü bir güven duyduğunu gözlemlediğini açıkladı. Aynı oranın Türkiye’de %53,57 olduğunu ekledi.
Küçük, gelecek yıllarda ana iş alanlarına yatırım yapmayı planlayan Türk aile şirketlerinin oranının %26 olduğunu, bunun Avrupa’da ise %27 olduğunu söyledi. Diğer taraftan söz konusu araştırma, Avrupalı aile şirketlerinin ekonomik ve jeopolitik belirsizliklerin arttığı bir ortamda yine de şirket geleceklerine iyimser baktıklarını ortaya çıkarıyor. Bu iyimserlik ne kadar baskın olursa olsun, yeni yetenekler kazanma konusunda ciddi bir rekabet olduğunun bilinciyle hareket ediyorlar.
Araştırmaya katılan Avrupalı aile şirketlerinin %51’i siyasi dengesizliklerden, %56’sı artan vergi oranları ve %32’si ise sürekli oynaklık gösteren döviz kurları nedeniyle endişe duyuyor. Türk aile şirketlerinin ise %75’i siyasi dengesizliklerden, %36’sı artan vergi oranlarından ve %79’u ise ekonomik ve jeopolitik risklerden kaygı duyuyor.
Bu belirlemelere göre, Türk aile şirketlerini en fazla kaygılandıran durumların başında artan ekonomik ve jeopolitik riskler geliyor.Sonraki kuşağa devir meselesi, aile şirketlerinin problem yaşadığı konuların başında geliyor. Fakat bu konuda Türkiye’den elde edilen veriler, durumun çok da korkutucu olmadığını gösteriyor. Türk aile şirketlerinin %43’ü şirket yönetimini nesle devretmeye sıcak baktığını bildirirken, Avrupa’da bu rakamın %27 seviyesinde olması dikkat çekti.
Avrupalı şirketlerin %35’i şirketlerinin sahipliğini değerlendirirken, %33’lük kısmı ise yönetimi bir sonraki nesle devretmeyi düşünüyor. Bu oranlar Türkiye’de ise sırasıyla %27 ve %30 olarak belirleniyor. Avrupalı katılımcıların %59’u son 1 yıl içinde cirolarında artış olduğunu ifade ederken, %28’i ise miktarda herhangi bir değişim kaydedilmediğini bildirdi. Aynı dönemde Türk aile şirketlerinin %68’i cirolarında artış görürken, %14,29’luk kısım ise bir değişim kaydedilmediğini aktardı.
Avrupalı aile şirketlerinin %72’si gelecek 2 yıl içinde inovasyonun kendileri için hayati öneme sahip olduğunu belirtirken, %64’ü ise eğitimin önem taşıdığını belirtti. Bu oran yeni pazarlara açılma için %35’te ve ürün-hizmet çeşitliliğini artırmada %50’de kaydedildi.
Türk aile şirketleri ise gelecek 2 yıl içinde %46 oranında inovasyonun önem taşıdığını açıklarken, %86’sı için eğitim öncelikli oldu. Önceliklendirme oranları yeni pazarlara açılmada %35 ve ürün-hizmet çeşitliliğini artırmada %50 olarak belirlendi.
Ticari endişelerini de belirten şirketler, Avrupalıların %63’ünün yetenek arayışındaki rekabetin kendileri için kaygı yarattığını belirten açıklamalarla netlik kazandı. Buna karşın %62’lik kısım ise karlılık oranlarının azalmasından endişe duyduğunu açıkladı. Türk aile şirketlerinde bu oranlar sırasıyla %61 ve %68’e işaret etti.