ABD ile Suudi Arabistan arasında uzun süredir yürütülen nükleer teknoloji paylaşımı görüşmeleri tamamlandı. Enerji Bakanı Chris Wright ile Suudi mevkidaşı, Beyaz Saray’daki görüşme sonrası müzakerelerin bittiğini gösteren ortak bir deklarasyon imzaladı.
Ancak nükleer ekipman ve malzeme transferini düzenleyen resmi 123 Anlaşması’nın henüz imzalanmadığı doğrulandı. Anlaşmanın tamamlanması halinde, Amerikan şirketlerinin Suudi Arabistan’da nükleer reaktör inşa etmesi veya teknoloji satması için kapı açılacak.
Bu durum Westinghouse gibi şirketlere önemli bir ivme kazandırabilir. Ancak Kongre’deki bazı isimler ve nükleer silahsızlanma uzmanları, Suudi Arabistan’ın silah yapımında kullanabilecek malzemelere erişme ihtimali nedeniyle endişeli.
En kritik başlıklardan biri, ABD’nin sıkı altın standart şartını bu anlaşmaya dahil edip etmeyeceği. Suudi Arabistan daha önce bu koşula sıcak bakmamıştı.
Beyaz Saray, imzalanan deklarasyonun “on yıllar sürecek, milyarlarca dolarlık bir nükleer enerji ortaklığının hukuki temelini oluşturduğunu” ve tüm iş birliğinin güçlü silahsızlanma standartlarıyla uyumlu şekilde yürütüleceğini duyurdu.
Ancak uzmanlar, resmi 123 Anlaşması açıklanmadan sürecin tamamlandığını söylemenin erken olduğuna dikkat çekiyor. Nükleer Silahsızlanma Politikası Eğitim Merkezi Direktörü Henry Sokolski, “Eğer gerçekten 123 Anlaşması’na varılmış olsaydı, uranyum zenginleştirme meselesinin nasıl çözüldüğünü mutlaka belirtirlerdi,” diyerek belirsizliğe işaret etti.