Amerika Birleşik Devletleri’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin 40 milyon insanın gıda güvensizliğine neden olacağını ve en çok Afrika’nın etkileneceğini söyledi.
kolayca yatırım yapın
ABD, G7 zirvesinde gıda güvenliği için 4,5 milyar dolar sağladı. Kongre onayını bekleyen Afrika’ya 150 milyon dolarlık yeni insani kalkınma yardımına katkıda bulunma planı mevcut.
Afrika hükümetleri, Rusya ile Avrupa arasındaki ihtilafta taraf olmaktan büyük ölçüde kaçındı ve Batı’nın kınama ve yaptırımlarına katılmayı reddetti. Thomas-Greenfield, “Afrikalılar Soğuk Savaş’ın tekrarında bir taraf seçmesi için baskı görmek istemiyorlar, ancak gerçekleri bilmeleri gerekiyor” diye konuştu.
Enerji, iklim değişikliği, salgın ve çatışma, küresel gıda tedarik sorunlarının temel nedenleri olsa da, en sinsi kaynağın kasıtlı olarak bir savaş silahı olarak kullanılan açlık olduğunu sözlerine ekledi.
Thomas-Greenfield, Rusya, Ukrayna’nın en verimli tarım arazilerinden bazılarını sistematik olarak ele geçirdiğini, tarlalara mayın ve bombalarla zarar verdiğini söyledi.
‘Gıda Güvenliği Herkesin Çıkarına’
Ukrayna’daki savaşın gıda güvenliği üzerindeki etkisini azaltmak konusunda herkesin ortak çıkarı olduğunu vurguladı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçen hafta Kamerun’a yaptığı ziyarette küresel gıda krizini Rusya’nın savaş silahlarından biri olarak nitelendirirken benzer ifadeleri kullanmıştı.
Moskova gıda krizinin sorumluluğunu reddediyor ve sevkiyatların yavaşlaması nedeniyle Batı yaptırımlarını sorumlu tutuyor. Thomas-Greenfield bu iddiayı yalanladı ve Rusya’nın küresel gıda tedarik zincirlerini bozmak için kasıtlı adımlar attığını öne sürdü.
Rusya’nın Ukrayna’daki savaşa diplomatik bir çözümü kabul edeceğine dair hiçbir belirti görmediklerini belirtti. Geçtiğimiz günlerde gıda krizinin önüne geçmek amacıyla, Karadeniz’de tahıl koridoru için anlaşma imzalanmıştı.
Anlaşma Türkiye ve Birleşmiş Milletler’in arabuluculuğunda, Rusya ve Ukrayna heyetlerinin katılımı ile sağlanmıştı. Tahıl koridorunun koordinasyonu İstanbul’da oluşturulan bir merkezden yürütülüyor.
