
ABD Merkez Bankası (Federal Reserve), faiz oranlarını Çarşamba günü sabit tutmaya karar verdi ve bir süre değişmeden kalmasının muhtemel olduğu teyit edildiğine dair yorumlar dikkat çekiyor. Fed yetkilileri, son kamu yorumlarında bu pozisyonu bireysel olarak işaret ettiler ancak iki günlük politika toplantısından sonra Çarşamba günü Merkez Bankası’nın yayınladığı politika açıklamasını değiştirerek resmi hale getirdiler.
Yatırımcılar tarafından ayrıca önem arz eden ve yakından takip edilecek olan konu ise, Fed Başkanı Jerome Powell’ın toplantı sonrası basın toplantısında hem faiz oranlarının hem de Merkez Bankası’nın küçülen varlık portföyünün görünümünü nasıl nitelendirdiğini olacak.Merkez bankası yeni açıklamayı saat 2’de (ABD saati) yayınladı. ET ve yetkililer yeni ekonomik projeksiyonlar yayınlamıyor. Basın toplantısı saat 2:30’da başlıyor. Fed’in kamu iletişiminde üç konu büyük önem kazanacak.
Oran Yolu ve Üslupsal Okumalar
Yılın başından bu yana Fed yetkilileri, küresel bir büyümeyi yavaşlatan ve dalgalı finansal piyasaların ABD’nin ekonomik görünümünü değiştirip değiştirmeyeceği konusunda daha iyi bir anlayış elde edene kadar, oranların yükselmesinden kaçınma ihtimalinin yüksek olduğunu belirten yeni bir üslup kullandı.
Aralık ayında yetkililer, bu yıl güçlü bir ekonomik büyüme beklediklerinden daha fazla oran artışına karşı açık bir önyargı tuttu. Yetkililerin çoğu bu yıl bir ila üç oran arasında bir artış öngörüyorlar ve politika açıklamaları hız belirleme komitesinin “daha fazla kademeli artışların gerekli olacağına karar veriyor” olduğunu söylendi. “Bazı” niteleyicisini ekleyerek ve “beklentiler” yerine “hakimler” fiilini kullanarak önceki ifadelerin dilinde hafif yumuşamalar dikkat çekiyor.
İdeolojik olarak çok yönlü Fed yetkilileri, oran artışlarında bir duraklamayı onayladıklarından, bu toplantıda görevlilerin açıklamada bu “bekle ve gör” duruşunu nasıl yansıttığına dair önemli bir soru gündeme gelebilir. Açıklama iki ana yoldan biriyle değişiklik gösterebilir. İlk seçenekte, daha fazla sularken aynı zamanda ek hız artışlarına yönelik açık önyargıyı korumak gözlenebilir. Örneğin, Fed 2006’da sıkılaştırmanın “gerekmesi muhtemel” diyen önceki dili değiştiren daha fazla politikaya “ihtiyaç duyulabileceğini” ifade etmişti.
İkinci Seçenek
İkinci seçenekte, ek oran artışlarına yapılan herhangi bir referansı hurdaya çıkarmak ve daha nötr bir dille değiştirmek olabilir. Örneğin, Haziran 2006’da, Fed bu döngüde son kez oranlarını yükseltti. Açıklama, daha fazla politika sıkılaştırması referansını bıraktı ve bunun yerine “ihtiyaç duyulabilecek ilave sıkılaştırmanın kapsamı ve zamanlaması”nın ekonomik görünüme bağlı olacağını ifade etmişti. İlgili bir soru “hasta” kelimesinin ifadede görünüp görünmediğidir. Fed yetkilileri bu kelimeyi son haftalarda duruşlarını açıklamak için kullanmış olsalar da, ifadenin yer alıp almadığı önem arz etmekte.
Geleneksel olarak, Fed yeni bir teşvik sağladığı ancak oranlarını yükseltmeye hazır olmadığı dönemlerden sonra ifadelerinde “hasta” kullanılmıştı. Fed’in bugün çok farklı bir yerde olduğu düşünülebilir. Yetkililer 2015’in sonlarından bu yana oranları artırıyor ve şimdi ne kadar ileri gideceklerini bilmiyor olabilir. Ayrıca, “hasta” da dahil olmak üzere, yetkililerin “gelecekteki oran kararlarının en son ekonomik verilere bağlı olacağına vurgu yapmasıyla çelişebilir. “Hasta” eklemek, verilerin gösterdiği şey ne olursa olsun, oranları sabit tutabileceklerini öne sürerek yanlış yoruma müsait bir görünüme neden olabilir.
4 Trilyon Dolarlık Sorular ve Beklentiler
Fed yetkilileri, merkez bankasının art arda teşvik kampanyaları sırasında 2008 mali krizinden sonra şişen 4 trilyon dolarlık tahvil portföyünü ve diğer varlıklarını ne kadar daraltacağı konusunda ayrı bir belirsizlik ile karşı karşıya. Yetkililer, 16 ay önce gerçekleşen malları azaltmaya başladıklarında beklediklerinden daha büyük bir Hazine menkul kıymet portföyünü koruyacakları konusunda uzlaşmaya varmıştı.
Bazı hisse senedi yatırımcıları, ikinci turun Fed yetkililerinin düşündüğünden daha büyük bir etkiye sahip olduğuna inanırken, yatırımcılar bu politika aracında yapılan ayarlamalar konusunda gelebilecek herhangi bir haberi çok duyarlı reaksiyonlar gösterebilecekleri duruşunda yakından takip ediyor.
Akımın ne zaman durdurulacağına dair bu karar, Fed’in tahviller satın alırken yaratılan rezervlere olan talebe ilişkin teknik bir belirsizlikten kaynaklanıyor ve yetkililerin ekonomiye az çok teşvik edici olup olmayacağı soru işaretleri arasında yer alıyor. Başkan Powell’ın Fed yetkililerinin ortaya çıkma stratejileri, ikinci turun ne kadar süreceği, sürecin sonunda ne kadar büyük bir portföy alacakları, rezervlerin bolluğunu nasıl koruyacakları ve nasıl değişebilecekleri de dahil olmak üzere sorularla karşı karşıya kalabileceği düşünülebilir.
Risklerin Dengesi ve Yansımalar
Fed yetkililerinden ayrıca beklenen bir diğer konu ise, ekonominin beklenenden daha iyi veya daha kötü performans göstereceği risklerle ilgili ifadedeki dili değiştirip değiştirmemeye karar vermeleri. Aralık açıklamalarında, risklerin kabaca dengelendiğini belirtilmişti ancak “küresel ekonomik ve finansal gelişmeleri nasıl izleyecekleri ve görünüm için etkilerini değerlendirecekleri” konusunda yeni bir üslup da kullanılmıştı.
Dow Jones Industrial Average, Fed’in Aralık ayındaki toplantısını izleyen günlerde %8.0 düşüş göstermişti. Yetkililerin kilit oranı (faiz oranı) çeyrek puan artırarak %2.25’ten %2.5’e yükseltmesi borsalarda bir düşüş olarak reaksiyon sunmuştu. Jerome Powell, 4 Ocak’ta, Fed’in esnekliğine işaret ettiğinde ve 19 Aralık’taki yeni konferansında olduğu gibi gelecekteki oran artışlarına işaret etmediğinden finansal pazarları sakinleştirmişti. Dow Jones Endeksi o zamandan bu yana %8’lik bir arttış göstermişti.
Yatırımcılar hala, Washington ve Pekin ya da Brüksel arasındaki ticari gerilimlerin artmasıyla büyütülebilecek olan Avrupa, Çin ve Japonya’daki zayıflıklar dahil, büyümeye yönelik potansiyel tehditler konusunda gergin durumda. Enflasyon, Fed’in %2.0 hedefinin yakınında kalıyor ancak petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki düşüşe dair bir ivmelenme gözlenmemekte.
2016 yılının başlarında Fed, piyasadaki dalgalanma, yurtdışındaki zayıflık ve ekonomik yavaşlama nedeniyle oran artışlarını askıya alacağının sinyallerini vermişti. Mart 2016 açıklamasında yetkililer, ABD ekonomisinin ılımlı bir şekilde genişlemesini beklediklerini söyledi. Ancak küresel ekonomik ve finansal gelişmeler risk oluşturmaya devam etmekte.