Dünyanın en büyük iki ekonomisine sahip olan iki dev arasında sık sık yaşanan gerilim yeniden nüksetti. Geçtiğimiz hafta Tayvan Başkanı Tsai Ing-wen’in ABD’yi ziyaret ederek ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy ile görüşmesinin ardından ABD ile Çin arasında tansiyon yükseldi.
ABD donanması, güdümlü füze destroyeri USS Milius’un Güney Çin Denizi’nde Çin’in hakimiyetindeki sulara girdiğini duyurmasını ardından ise tepkiler gelmeye başladı.
ABD donanması, denize ilişkin hakları, özgürlükleri ve denizin yasal kullanımını desteklemek amacıyla ABD’nin Güney Çin Denizi’nde ‘navigasyon özgürlüğü’ operasyonu başlatıldığını duyurdu.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Washington yönetiminin Güney Çin Denizi’ne savaş gemisi göndermesinin, ABD’nin dünyadaki gücünün gerilemesinin üzerini örtme çabasından kaynaklandığını belirterek tepki gösterdi.
Çin Halk Kurtuluş Ordusundan Açıklama
Çin Halk Kurtuluş Ordusu Güney Cephesi Komutanlığı, ABD’ye ait savaş gemisinin Spartly Adaları’ndaki Mischief Resifi yakınında kara sularına izinsiz olarak girdiğini açıkladı.
Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki adalarda ve yakınındaki sularda tartışmasız egemenliğe sahip olduğu, bölgedeki askeri birliklerin yüksek teyakkuzu sürdüreceği, Güney Çin Denizi’nde egemenliği, güvenliği, barışı ve istikrarı kararlılıkla savunacağı bildirildi.
ABD’nin hangi ülkeden gelirse gelsin denizlerdeki aşırıya kaçan egemenlik taleplerine karşı çıktığı söylenirken, “Uluslararası toplumun denizlerde seyrüsefer serbestisini sağlama sorumluluğu vardır, bu küresel güvenlik, istikrar ve refahın korunması için gereklidir.” ifadesi kullanıldı. (Kaynak: AA)