Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasında geride bıraktığımız iki yıl boyunca oldukça hararetli bir ticaret savaşı yaşandı. Karşılıklı vergi artırımları ile tırmanan gerilim Ocak ayında birinci aşama anlaşmanın imzalanmasıyla birlikte durulmuştu.
Fakat Çin’in geçen hafta Hong Kong’un siyasi bağımsızlığının bitmesi anlamına gelen ulusal güvenlik yasasını onaylamasıyla birlikte tansiyon bir kez daha arttı. Washington yönetimi Hong Kong için aldığı karar sebebiyle Çin’i yaptırım uygulamakla tehdit ederken karşı taraftan domuz eti ve soya fasulyesi alımının durdurulduğu açıklaması geldi.
Şu an Amerika’da geçtiğimiz hafta öldürülen siyahi George Floyd için yapılan ırkçılık karşıtı gösterileri aslında tüm dünyanın odağına yerleşmiş durumda.
İzlediğimiz videolar ve gelen haberler sadece olayın gerçekleştiği Minneapolis kentinde değil 40’tan fazla şehirde de gösterilerin sürdüğünü ve Amerikan polisinin çok sert bir şekilde karşılık verdiğini gösteriyor.
Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi ülkelerden de ırkçılığa karşı destek protestoları gelirken, ABD-Çin ticaret gerilimi bu olayların bir nebze gerisinde kalmış durumda. Fakat her iki taraftan karşılıklı açıklamaların gelmeye devam etmesi, uzmanların yeni bir savaşın meydana gelme olasılığını değerlendirmesine sebep oluyor.
Singapur’un Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Bilahari Kausikan, birçok kişinin aksine iki ülkenin yeni bir soğuk savaşta olmadığını düşünüyor.Eski bir diplomat olan Kausikan, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında son günlerde artan gerilimi değerlendirdi. Hong Kong’un dünya ile bağlantısının azalmaya devam edeceğini söyleyen isim, Pekin’in Hong Kong konusunda almak istediği kararın her zaman bilindiğini ve insanların şu an neden bu kadar şaşırdığını anlamadığını dile getirdi.
Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında tarımsal ürün, teknolojik firmalar ve en önemlisi Covid-19’un çıkış kaynağı olmak üzere birçok konuda anlaşmazlık var. Hatırlanacağı üzere ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz haftalarda Çin’in koronavirüsü kasıtlı olarak yaydığını söylemişti.
Bu olayla yavaş yavaş artmaya başlayan gerilim Hong Kong kararı sonrası iyice tırmandı. Fakat Kausikan, tüm bu gerginliklere rağmen yeni bir soğuk savaşın doğmadığnı dile getirdi.
Daha önce Singapur Dışişleri Bakanlığı’nda kalıcı sekreter olarak görev yapan Kausikan, her ne olursa olsun bu iki ülkenin tamamen karşı karşıya kalmasına ihtimal vermediğini sözlerine ekledi.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Çin Komünist Partisi’ni batılı müttefiklerine zarar vermekle suçladı.Bakan Pompeo, önceki gün Fox News’e verdiği demeçte Çin’in ABD ve ortaklarına zarar vererek, batı demokrasisini ve değerlerini yıkmaya çalıştığını dile getirdi. Başkan Trump’ın Çin ile açık ve yapıcı bir ilişki istediğini ve bunun ABD çıkarlarının en üst düzeyde korunarak yapılabileceğini söyledi.
Ayrıca Avrupalı müttefiklerinin her konuda Çin’i kontrol altında tutmanın kendi yararlarına olacağını düşüklerini sözlerine ekledi. Trump, geçtiğimiz günlerde Çin’in kendilerini yıllardır milyarlarca dolarlık zarara uğrattığını ve sanayi sırlarını çalmak istediklerini söylemişti.
Eurasia Group üst düzey analisti David Livingston, ABD’nin artırmak istediği dijital vergi konusuna değindi. Fransa’nın dijital vergi düzenlemesine maruz kalan ilk büyük ekonomi olduğunu fakat ABD’nin artırdığı vergilerden dolayı tahsilatın 2021 yılına ertelendiğini belirtti.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) dijital vergilendirme yapan ülkeleri bir araya getiren bir plan üzerinde çalıştığı biliniyor ve bu yıl sonuna kadar yetiştirilmesi bekleniyor. Paris’teki HEC Business School’da doçent olan Jeremy Ghez, vergi konusuna ilişkin şu sözleri sarf etti:
Halihazırda koronavirüsün ekonomide yarattığı olumsuzluk birçok ülkede nakit sıkıntısı yaşatıyor. Güncel rakamlara göre dünyanın tamamında koronavirüs nedeniyle 381 bin insan hayatını kaybetti. 6 milyon 405 bin aktif vaka bulunuyor. 1 milyon 831 bin pozitif vaka ve 107 bin insanın öldüğü ABD’de, son haftada meydana gelen sokak gösterileri sonrasında bu sayının daha da artması bekleniyor.